Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/20582 E. 2023/793 K. 21.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20582
KARAR NO : 2023/793
KARAR TARİHİ : 21.02.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/52 E., 2015/73 K.
SUÇLAR : Sistemi engelleme bozma, verileri yok etme veya değiştirme, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.03.2015 tarihli ve 2015/52 Esas, 2015/73 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında:
1. Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 244 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
2. Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile son fıkrası, 62 nci, 52 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz talebi, hakkında verilen mahkumiyet kararlarının tümünü temyiz ettiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın suç tarihinde mağdur …’ya ait Facebook hesabının şifresini kırdığı, arkadaşı olan mağdur …’ten para istediği, mağdur …’in iradesini, para isteyen kişinin arkadaşı … olduğu konusunda yanılttığı, bu şekilde sanığın bildirdiği telefon numarasına cebe havale yöntemi ile 300,00 Türk Lirası göndermesini sağladığı, havale tutarının aynı gün ATM.’den çekildiği, mağdur …’nın sanığın eylemi nedeniyle Facebook hesabına erişim sağlayamadığı anlaşılmıştır.
2. Sanık aşamalarda alınan savunmalarında; para gönderilen telefon numarasının kendisine ait olduğunu kabul etmiş, ancak geçmiş tarihte internet üzerinden organik ürünler ve poker oyunu çipleri satışı yaptığını, bunları alan kişi ya da kişilerin başkalarını dolandırarak kendilerinin göndermesi gereken parayı mağdurların göndermesini sağladıklarını beyan ederek üzerine atılı suçlamaları kabul etmemiştir.
3. Sanığın savunması doğrultusunda ilgili kargo şirketlerine müzekkere yazılmış ise de cevabi yazılar, paranın gönderildiği telefon numarasının sanığa ait olması, yapılan yazışmadan kısa bir süre sonra para çekme işleminin gerçekleştirilmiş olması ve dosya kapsamı itibarıyla savunmasına itibar edilmemiştir.
4. Mahkeme tarafından sanık hakkında sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme ile bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarından incelemeye konu mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 12.12.2012 yerine 24.12.2012 – 05.11.2012 olarak yanlış gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
3. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
4. Sanık hakkında kurulan hükümlerde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı fıkrası gereğince tekerrür uygulamasına esas alınan Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 23.05.2012 tarihli ve 2011/99 Esas, 2012/77 Karar sayılı ilamının 18.02.2016 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı sanığın adli sicil kaydında yer alan ve 04.12.2012 tarihinde kesinleşin İstanbul 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/226 Esas ve 2012/73 Karar sayılı kararı ile nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden tekerrür hükümlerinin hatalı olarak uygulanmasına karar verilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numaralı bentte açıklanan nedenle Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.03.2015 tarihli ve 2015/52 Esas, 2015/73 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği tekerrür uygulamasına ilişkin olarak hüküm bölümlerden “… 28/06/2012 tarihinde kesinleşen Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/95 Esas, 2012/77 Karar sayılı” ibarelerinin çıkartılarak yerine “04.12.2012 tarihinde kesinleşen İstanbul 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/226 Esas ve 2012/73 Karar sayılı” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası ve 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesi,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.02.2023 tarihinde karar verildi.