Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/20483 E. 2023/1085 K. 28.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20483
KARAR NO : 2023/1085
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/170 E., 2015/72 K.
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, sistemi engelleme, bozma verileri yok etme veya değiştirme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.03.2015 tarihli ve 2014/170 Esas, 2015/72 Karar Sayılı Kararı İle Sanık Hakkında;
1. Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 62 nci, 52 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca neticeten 2 yıl 6 ay hapis ve 820 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazı ile infazdan sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına,
2. Sistemi engelleme, bozma verileri yok etme veya değiştirme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 244 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca neticeten 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezaların mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazı ile infazdan sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, hakkındaki hapis cezalarının temyiz incelemesine gönderilmesi talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Hakkında benzer şekilde bir çok soruşturma ve kovuşturma olan sanığın, şikâyetçi …’ın Facebook sosyal paylaşım sitesindeki profiline ilişkin kullanıcı bilgilerini ele geçirip, şikâyetçi Ali gibi arkadaş listesindeki katılan …’ndan para istediği, katılanın da sanığın bildirdiği telefon numarasına 500,00 TL gönderdiği, paranın gönderildiği telefon numarasının sanığa ait olduğunun tespit edildiği, suçta kullanılan şikâyetçinin şifresinin kırılmasının sağlandığı elektronik posta adresine erişim yapan IP numarasının ait çıktığı internet kafenin, sanığın diğer dosyalar kapsamında benzer metotlarla suç işlerken kullandığı yer olduğunun anlaşıldığı, bu suretle sanık hakkında bilişim sistemine girme ve bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davaları açılmıştır.
2. Sanık, dolaylı olarak şikayetçileri mağdur etmiş olabileceğini, 1,5-2 yıl içerisinde oyun ve oyun ürünleri ile organik ürünler sattığını, ürün alan şahıs ya da şahısların ödemeyi başka şahıslar adına yaptıklarını, kendisine gönderilen parayı çektiğini, ancak suçlamayı kabul etmediğini, sattığı ürünleri alan kişi veya kişilerin üçüncü kişileri dolandırdıklarını, oturduğu Finike’de kargo şirketi olmadığından Kumluca ilçesindeki kargo şirketleri aracılığıyla ürünlerini yolladığını beyanla suçlamaları kabul etmemiştir.
3. Mağdur …, arkadaşlarının ve katılan …’nun arayıp Facebook hesabı üzerinden para talep edildiğini haber verdiklerini, bunun üzerine hesabına bakmak istediğinde şifresi değiştirildiğinden giriş yapamadığını, bu hesaba bağlı MSN adresinin de şifresi değiştirildiğinden yeni şifre alamadığını, daha sonra bilgisayardan anlayan arkadaşı tanık Y.O. aracılığıyla şifrelerini kurtardığını beyanla şikayetçi olmuştur.
4. Katılan …, arkadaşı olan mağdur …’ın Facebook hesabından para talebinde bulunduğunu ve 500,00 TL gönderdiğini, daha sonra mağdur …’ye durumu sorduğunda dolandırıldığını anladığını, zararının giderilmediğini beyanla şikayetçi olmuştur.
5. Tanık Y.O. mağdur …’nin arayarak Facebook ve Hotmail hesaplarının çalındığını söyleyip yardım istemesi üzerine hesabını daha önceden kendisi açtığından hesabı kurtardığını beyan etmiştir.
6. Vodafone Telekomünikasyon A.Ş.nin cevabi yazısına göre, paranın havale edildiği telefon numarasının sanığın adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
7. Akbank T.A.Ş.nin cevabi yazısına göre; gönderilen 500,00 TL’nin 23.12.2012 tarihinde saat 22:21’de ATM’den çekildiği, buna dair CD’nin gönderildiği, fotoğrafta para çeken kişiyi mağdur …’nin tanımadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
8. Network Yönetim Sistemleri Müdürlüğünün yazısına göre; suçta kullanılan IP numarasının M.E. isimli kişinin işlettiği internet kafeye ait olduğu anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1. Mahkemece, olayda paranın gönderildiği telefon hattının sanığa ait olduğu, yazışmadan kısa süre sonra parayı çektiği, Finike ilçesinde kargo şirketi bulunmaması sebebiyle Kumluca ilçesinden kargo gönderisi yaptığını beyan eden sanığın savunmasına yönelik Kumluca’da bulunan kargo şirketlerine müzekkere yazıldığı, cevabi yazılara göre sanığın bu savunmalarının yetersiz ve kendisini suçtan kurtarmaya yönelik olduğu kabul edilerek sosyal paylaşım sitesi üzerinden mağdurun daha önceden tanıdığı arkadaşı vasıtasıyla denetleme ve kontrol etme imkanını ortadan kaldıracak şekilde hileli hareketlerle işlenen nitelikli dolandırıcılık, mağdur …’ye ait Facebook hesabının şifresini kırması, ardından da hesabı ele geçirmesi şeklindeki eylemi yönünden de 5237 sayılı Kanun’un 244 üncü maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen suçu işlediğine yönelik mahkeme kabulünde düzeltilerek onama sebepleri dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
3.Ancak;
a. Sanığın tekerrüre esas alınan Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/99 Esas ve 2012/77 Karar sayılı kararının yapılan UYAP kontrolünde, Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesinin 18.02.2016 tarihli, 2015/6965 Esas, 2016/1586 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.04.2008 tarih ve 57/74 E. K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere ve 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesine göre, suç tarihinden sonra kesinleşen ilamların tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında, suç tarihinden sonra kesinleşen ilamın tekerrüre esas alınması,
b. Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken uygulamaya esas olan 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinin belirtilmemesi,

Hukuka aykırı olup söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.03.2015 tarihli ve 2014/170 Esas, 2015/72 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkralarından tekerrür uygulanmasına ilişkin A/4 ve B/3 üncü kısımlar çıkartılarak “Sanığın, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2012 tarihli, 2011/226 Esas ve 2012/73 Karar sayılı 2 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin hükümlülüğünün tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı Kanun’un 58/6-7. maddeleri uyarınca verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” ibarelerinin eklenmesi ve hüküm fıkrasının A/1 paragrafındaki “TCK.nın 158/1-f” ibaresinin çıkartılarak yerine “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f, son” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığı gözetilerek, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası ve 5275 sayılı Kanun’un 108 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince koşullu salıverilmeye eklenecek sürenin, hatalı uygulama sonucu hükümlerde gösterilen ilam nedeniyle koşullu salıverilmeye eklenecek süreden fazla olamayacağı hususunun infaz aşamasında gözetilmesine,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

28.02.2023 tarihinde karar verildi.