Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/20127 E. 2023/4258 K. 23.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/20127
KARAR NO : 2023/4258
KARAR TARİHİ : 23.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/237 Esas, 2015/198 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair delil olmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine, eksik inceleme ile karar verildiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
2. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılması için yeterli delil olduğu gözetilmeden beraatine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın katılandan 60.000 TL borç para aldığı ve karşılığında 10.000 TL ve 5.000 TL’lik senetler haricinde suça konu 45.000 TL meblağlı, … Ekonomi Bankası A.Ş. Çankaya Şubesine ait, keşide yeri Ankara, keşide tarihi 23.02.2012, 6960555 çek nolu, alacaklısı … Grup Tic. Ltd. Şti., keşide edenin AMG Grup Ltd. Şti. olan ve tanık Hikmet tarafından kendisine ciro edilmiş çeki, sahte ciranta imzası atıp cirolayarak katılana verdiği, suça konu çekin katılan tarafından bankaya ibraz edildiğinde karşılıksız çıkması nedeniyle katılan tarafından başlatılan icra takibine karşı sanığın vekili vasıtasıyla imza itirazında bulunup, takibin iptali için Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davada bilirkişi incelemesi neticesinde imzanın ciranta konumundaki sanığa ait olmadığının belirlenmesi nedeniyle sanık hakkındaki takibin iptaline, katılan aleyhine tazminat ve para cezasına karar verildiği, bu suretle sanığın resmi belgede sahtecilik ve kendisi hakkındaki icra takibine itiraz edip, dava açarak takibi durdurup, katılanın alacağını önlemek sureti ile kendisine haksız çıkar sağlayarak dolandırıcılık suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanık savunmasında üzerine atılı suçları kabul etmemiştir.
3. Katılan aşamalardaki beyanlarında; alacağına karşılık sanığın suça konu çeki ciro edip kendisine verdiğini söylemiştir.

4. Tanık Hikmet aşamalardaki beyanlarında; suça konu çeki çaldırmadığını, kaybetmediğini, suça konu çekteki ciro imzasının kendisine ait olduğunu ancak çeki kime verdiğini, sanığa ciro edip etmediğini hatırlamadığını söylemiştir.
5. Soruşturma aşamasında alınan yeminli grafoloji ve sahtecilik uzmanı bilirkişinin 07.10.2013 tarihli raporunda; tetkik konusu çekin ön yüzünde yer alan yazı ve rakamların … ve … elinden çıkmadığı, keşideci bölümüne tersim olunmuş imzanın da …, … ve … eli mahsulü olmadığı, tetkik konusu çekin arka yüzündeki ” …” isim yazısı altındaki ciranta imzanın … elinden, ” … ” isim yazısı altındaki ciranta imzanın da … elinden çıkmış olduğu, tetkik konusu çekin arka yüzündeki “… ” isim yazısının … elinden çıkmadığı, gerek bu isim yazısı ve gerekse bu isim yazısı altına tersim olunmuş ( ve takliden sahte olarak atılmış olduğu belinlenen ) imza ile … ve …’nun mukayese yazı ve/ veya imzaları arasında tersim tarzı ve kaligrafik özellikler yönlerinden bir irtibatın mevcut olmadığı, fark bulunduğu, tetkik konusu çekin iğfal kabiliyetini haiz olduğu belirtilmiştir.
6. Mahkeme duruşmada suça konu çeki incelemiş ve gözleminde; çekte ilk bakışta herhangi bir eksiklik bulunmaması ve görünüş itibariyle sahte olduğunun anlaşılamaması nedeniyle iğfal kabiliyetinin olduğunu belirtmiştir.
7. Mahkemece sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine, resmi belgede sahtecilik suçundan ise suçu işlediği kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yönünden; dosya kapsamında toplanan delillerden suça konu çekin önceden … borç karşılığı verildiğinin anlaşılması nedeniyle dolandırıcılık suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamış; yapılan duruşmaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

1. Dosyada mevcut belge, rapor, katılan ve tanık beyanları ile sanığın savunması karşısında; mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmadığının ve yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin anlaşılması nedenleriyle hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/237 Esas, 2015/198 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.06.2015 tarihli ve 2014/237 Esas, 2015/198 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

23.05.2023 tarihinde karar verildi.