Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/19982 E. 2023/4414 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19982
KARAR NO : 2023/4414
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/287 E., 2015/255 K.
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Beraat, mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.06.2015 tarihli ve 2014/287 Esas, 2015/255 Karar sayılı kararı ile sanıklar …, …, … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik suçlarından, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince ayrı ayrı beraate; sanıklar …, …, … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince ayrı ayrı beraate; sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraate, sanık …, … hakında özel belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 207 nci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü, 62 nci, ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık … ve … müdafiinin temyiz isteği, müvekkili …’ın 2010 yılında danışmanlık hizmeti vermiş olduğu büroyu kapattığı, bu nedenle 2013 yılına ait eylem ve işlemlerden müvekkilin sorumlu tutulamayacağı, suçun unsurlarının her iki müvekkili hakkında da uygulanamayacağı, müvekkillerinin suç işlemesi dahi söz konusu değil iken suç işleme kararının icrası kapsamında birden çok eylemin gerçekleştiği varsayılarak 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre cezanın artırılmasının bozma nedeni olduğu, her iki müvekkili hakkında ertelemeye yer olmadığı karar gerekçesinin de isabetsiz olduğundan bozulmasına ilişkindir.
2. Katılan kurum vekilinin temyiz isteği; sanıkların tamamının nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkûmiyetine karar verilmesine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık … ve …’in birlikte … İş Takip Bürosu ismi ile iş yeri çalıştırdıkları, burada …, … ve …’ı fiilen herhangi bir iş yerinde çalışmadıkları halde …’ya ait iş yerinde çalışıyor gibi göstererek sigortalı yapma konusunda … ve … ile anlaştıkları, anlaşma çerçevesinde işveren …’nın fiili bir çalışma olmadığı halde …, …, … ve …’i çalışıyormuş gibi göstererek internet üzerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna işe giriş bildirgesi düzenleyip gönderdiği şeklinde gerçekleşen olay örgüsü içerisinde sanıklar …, …, … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik suçlarından, sanıklar …, …, … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan, sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan, sanık …, sanık …, … hakında özel belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Sanık … ve sanık … aşamalardaki savunmalarında; sanık …’in arsasını kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapmak üzere aldıklarını, sanık …’nın inşaatta başından sonuna kadar çalıştığını, diğer üç sanık …, … ve … hakkında da …’in bu kişileri inşaatta çalıştırmasını rica ettiği için iş yerinde çalıştırıldıklarını belirtmişlerdir.
3.Sanık … ve … aşamalardaki savunmalarında; fiilen çalışmadığı halde sigorta girişleri yapılan sanıkları tanımadıklarını, sanıklar hakkında iş takibi yapmadıklarını sadece kendileri ile inşaat sözleşmesi yapan Kartalcı ailesini tanıdıklarını belirtmişlerdir.
4.Sanık … ve sanık … dışında sigorta girişi yapılan diğer sanıklar dava konusu iş yerinde fiilen çalışmadıklarını, suç kasıtlarının olmadığını, isteğe bağlı emeklilikten faydalanmak için sanıklar … ve …’ın işletmiş olduğu iş takip bürosuna gittiklerini savunmuştur.
5. Mahkemece dinlenilen tanık S.K. da sanık …’ın beyanlarını destekler nitelikte beyanda bulunmuştur.
6. Katılan kurum vekili aşamalarda alınan savunmalarında; suçtan zarar gördüklerini davaya katılma talepleri olduklarını belirtmiştir.
7. Mahkemesince sanıklar hakkında temyiz incelemesine konu beraat ve mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Sanıklar …, …, … Hakkında Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık Ve Özel Belgede Sahtecilik Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanıklar …, …, … Hakkında Kamu Kurum Ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
C. Sanık … Hakkında Özel Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

D. Sanıklar …, … Hakkında Özel Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden;
Sanıkların, e-bildirge ile elektronik ortamda içeriği itibarıyla doğru olmayan işe giriş bildirgeleri düzenlenip, iş yerinde çalışmayan kişileri sigortalı olarak göstermek suretiyle özel belgede sahtecilik suçuna iştirak ettikleri iddia ve kabul olunan olayda; sisteme giriş yapan ilgilinin gerçek kimliği ile işlem yapmakla birlikte, verinin içeriğinin doğru olmaması nedeniyle özel belgede fikri sahtecilik suçunu oluşturacağı düşünülebilirse de, … Ceza Kanununda özel belgede sahtecilik suçunda fikri sahteciliğin cezalandırıldığına dair düzenleme bulunmaması ve elektronik ortamda verilen işe giriş bildirgesinin sahtecilik suçunun maddi konusunu oluşturan belge niteliğini haiz olmaması nedeniyle özel belgede sahtecilik suçunun da oluşmayacağı; sisteme veri yerleştirme suçu açısından yapılan değerlendirmede ise; hukuka aykırı olarak girilen sisteme, veri sağlayıcısı tarafından izin verilmeyen şekilde veri girişi yapmak ya da veri taşıma araçları ile yükleme yapmak gerektiği; somut olayda sanıkların, mükellef tarafından verilen … ve izne istinaden mükellefe ait şifre kullanarak sisteme veri yüklediği ve şifreyi hukuka aykırı bir şekilde elinde bulunduran kişi konumunda olmadığından kuruma elektronik ortamda gerçek olmayan bir veri iletmekten ibaret eyleminin sisteme veri yerleştirme suçunu da oluşturmayacağı; eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesinde ise; resmi belgeyi düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yalan bildirimde bulunulmasında kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluluğu gerekli ise kişinin beyanına itibar edilemeyeceği, kişinin bu beyanını içeren belge de ispat aracı olarak kullanılamayacağından, aynı zamanda elektronik ortamdaki veri girişinin muhatabı bilgisayar sistemi olup, 5237 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesindeki tanıma uyan bir kamu görevlisi bulunmadığı gibi, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 01.04.2014 tarih ve 2014/153 Karar sayılı kararına göre, bu beyan sonucunda düzenlenen, öz ve biçimsel unsurları tam olan bir resmî belge de bulunmadığından, sanıkların eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu da oluşturmayacağı anlaşıldığından sanıklar hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanıklar …, …, …, …, …, …, … Hakkında Kurulan Hükümler Yönünden ;
Gerekçe bölümünün (A), (B) ve (C) alt başlıklarında açıklanan nedenlerle Denizli 3.Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.06.2015 tarihli ve 2014/287 Esas, 2015/255 Karar sayılı kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanıklar …, … Hakkında Özel Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden;
Gerekçe bölümünün (D) alt başlığında açıklanan nedenle Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.06.2015 tarihli ve 2014/287 Esas, 2015/255 Karar sayılı kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden başkaca yönleri incelenmeyen hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.