Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/19838 E. 2023/4348 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19838
KARAR NO : 2023/4348
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Katılanlar vekilinin, bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması
suretiyle dolandırıcılık suçuna yönelik temyiz incelenmesinde; sanığa yüklenen “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan şikayetçilerin doğrudan zarar görmediği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği sanık hakkındaki bu suça yönelik şikayetçiler vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı, usulsüz verilmesinden dolayı katılma kararının hükümleri temyiz etme yetkisi vermeyeceği, bu nedenle bu suça yönelik temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden sanığın hükümleri ve katılanlar vekilinin resmi belgede sahtecilik suçu yönünden kurulan hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2015 Tarihli ve 2015/73 Esas, 2015/183 Karar Sayılı Kararı ile Sanık Hakkında
1. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 51 … ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ve hak yoksunluklarına,
2. Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve (son) cümlesi 168 …, 62 nci, 52 nci, 51 … ve ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyizi; sanık hakkında takdiri indirim maddesinin uygulanması ve cezalarının ertelenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
Sanığın temyizi; kendisini Uyum Yapı şirketinin yetkilisi olarak tanıtan bir şahsın çeki verdiğini, kendisinin bankaya sorduğunda çekin sağlam olduğunu öğrendiğini, bu nedenle kabul ettiğini ve borcuna karşılık …’a verdiğini, çekin sahte olduğunun anlaşılması ile …’a olan borcunu ödediğini, dolandırıcılık kastı olsa bunu da yapmayacağını, atılı suçları işlemediğini bu nedenle hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. … tarafından dava konusu çekle ilgili olarak başlatılan icra takibinde, keşideci şirket vekili tarafından borca ve imzaya itirazda bulunulmuş, … çeki sanıktan borcuna karşılık sanığın kardeşi aracılığı ile aldığını beyan etmiş, sanık ise tanımadığı kişilerden alışveriş karşılığı aldığını savunmuş, sanık hakkında üzerine atılı suçları işlediği iddiası ile kamu davası açılmıştır.
2. Katılan şirket yetkilisi ifadesinde; söz konusu çekin banka tarafından kendisine teslim edilmesi gereken çek olduğunu, ancak banka tarafından kendilerine teslim edilmediğini, deprem sırasında çek koçanının çalındığını söylediklerini, sanık ile aralarından bir ticari ilişki olmadığını beyan etmiştir.
3. Sanık savunmalarında, çeki yaklaşık bir yıl önce tanımadığı müşterisinden aldığını, …’a borcu olduğu için kardeşi aracılığı ile bu kişiye verdiğini, keşideci şirketi tanımadığını, onlarla bir ticari ilişkisinin olmadığını beyan etmiştir.
4. Dosya arasında bulunan uzmanlık raporuna göre, çekin ön yüzündeki keşideci imzaları ile yazı ve rakamların keşideci şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği belirtilmiştir.
5. Mahkemece, sanığın hiç tanımadığını birinden çek almasının hayatın olağan akışına aykırı olması, uzmanlık raporu, savunmalar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, atılı suçu işlediği şeklindeki kabulü ile hakkında temyize konu mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Şikayetçiler Vekilinin Sanık Hakkında Bilişim Sistemlerinin Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Sanığa yüklenen bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan doğrudan zarar görmeyen şikâyetçilerin kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, şikâyetçiler adına vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği reddine karar verilmesi gerekmiştir.
B. Sanık Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılanlar vekili ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
C. Sanık Hakkında Bilişim Sistemlerinin Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 tarihli ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibarıyla oluşmayacağı da dikkate alınarak, mağdur … ve sanığın aşamalardaki beyanlarında suça konu çekin önceden … borç karşılığında verildiğinin anlaşılması ve bu nedenle suçun unsurları oluşmadığından sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken mahkûmiyet hükmü kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
3.Kabule göre de; 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
A. Şikayetçiler Vekilinin Sanık Hakkında Bilişim Sistemlerinin Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hükme Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2015 tarihli ve 2015/73 Esas, 2015/183 Karar sayılı kararında nitelikli dolandırıcılık suçuna yönelik şikayetçiler vekilinin temyiz isteğinin 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince REDDİNE,

B. Sanık Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2015 tarihli ve 2015/73 Esas, 2015/183 Karar sayılı kararında katılan vekili ve sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekili ve sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

C. Sanık Hakkında Bilişim Sistemlerinin Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenlerle Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2015 tarihli ve 2015/73 Esas, 2015/183 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

24.05.2023 tarihinde karar verildi.