Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/19554 E. 2023/1420 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19554
KARAR NO : 2023/1420
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.04.2015 tarihli ve 2014/75 Esas, 2015/220 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında
a)Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
b)Nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 2 yıl 11 ay hapis cezası ve 41.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyiz isteği, delil yetersizliği olduğuna, eksik inceleme ile hükümler kurulduğuna, re’sen dikkate alınacak hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkların inşaat iskelesi imalat ve ihracat işi ile uğraşan katılan … ’un … yerine gelerek, …’dan geldiklerini, inşaat işi yaptıklarını ve iskele almak istediklerini beyan ederek katılan ile inşaat iskelesi satış konusunda anlaştıkları ve karşılığında suça konu … – 25.08.2011 keşide tarihli 24.360,00 TL bedelli, lehtarı … olan ve yine bu şahsın cirosu bulunan çeki verdikleri, katılanın bankadan çekin sağlam olduğunu sorguladıktan sonra malı sanıklara teslim ettiği, çek bedelini tahsil amacıyla bankaya ibraz ettiğinde ise çekin sahte olduğu anlaşılmıştır.
Katılan kendilerini … ve İbrahim olarak tanıtan kişiler ile telefon görüşmesi yaptığını beyan ederek İbrahim isimli şahıs ile görüştüğü numaranın ” 0507 … .. ..” , … isimli şahıs ile görüştüğü numaranın ise “0535 … .. ..” olduğunu bildirmiş, GSM şirketlerinden yapılan sorgulamada katılan tarafından bildirilen GSM hatlarının sanıklar adına kayıtlı olduğu belirlenmiş, sanık … ‘e ait “0507 … .. ..” numaralı hat ile sanık …’e ait ” … .. ..” numaralı hatta ilişkin suç tarihini kapsar şekilde iletişim tespitinin istendiği, gelen iletişim tespitinde, sanık …’in katılan … ile 24.08.2011 tarihinde 266 … görüşme yaptığı, 25.08.2011 tarihinde 6 kez görüşme yaptığı, sanık …’in ise katılan … ile 22.08.2011, 23.08.2011, 24.08.2011, 25.08.2011 tarihlerinde birden fazla kez görüşme yaptığı tespit edilmiştir.
2. Sanıklar, …’a gezmeye gittiklerini, burada açık kimlik ve adres bilgilerini bilmedikleri Yusuf isimli arkadaşı ve yanındaki iki kişinin kendilerinden cep telefonlarını istediklerini ve birileriyle görüştüklerini, katılanı tanımadıkları, suça konu çekle ilgilerinin olmadığını savunmuşlardır.

3. Suça konu çekin lehtarı ve çekin arkasında cirosu olan …, suça konu çekle her hangi bir ilgisinin olmadığını, çekteki imza ve yazıların kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
4. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinin 23.03.2012 tarihli raporu ile inceleme konusu … … / Yeşilyurt şubesine ait … keşide yerli 25.08.2011 keşide tarihli C 1-1602049 çek numaralı 24.360,00 TL’lik çekin bilgisayar ve ekipmanı aracılığı ile tümden sahte olarak düzenlenmiş olduğu görüşü bildirilmiştir.
5. … Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 29.10.2014 tarihli uzmanlık raporu ile,
-Tetkike konu çekin keşideci imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasen katılan …, sanıklar ile …’in elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte uygun kaligrafik bulguların tespit edilemediği,
-Tetkike konu çekin arka yüzünde … adına atılı bulunan ciranta imzası ile …’in mukayese imzaları arasında farklılıklar görüldüğü, inceleme konusu imzanın, mevcut mukayese imzalarına kıyasen … elinden çıkmadığı,
-Tetkike konu çekin arka yüzünde … adına atılı bulunan ciranta imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasen katılan … ve sanıkların elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte uygun kaligrafik bulguların tespit edilemediği,
-Tetkike konu çek üzerindeki yazılar ile …’un mukayese yazıları arasında farklılıklar görülmüş, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasen … elinden çıkmadığı,
-Tetkike konu çek üzerindeki yazılar ile …’in mevcut mukayese yazılarına kıyasen …’in elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte uygun kaligrafik bulguların tespit edilemediği,
-Tetkike konu çek üzerindeki yazılar ile sanıkların mukayese yazıları arasında karşılaştırma yapılmış ise de adı geçenlerin mukayese yazı örneklerinin tetkike konu belge içeriğine uygun olmayıp isim – soy isim yazılarından ibaret olması nedeniyle söz konusu yazıların sanıkların elinden çıkıp çıkmadığı hususunda bir kanaat beyanında bulunabilmesinin mümkün olmadığı görüşü bildirilmiştir.
6. Mahkemece, suça konu çek aslı duruşmaya getirtilmiş, yapılan gözlemde çekin zorunlu unsurlarını taşıdığı, aldatıcılık niteliğinin olduğu gözlemlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı TCK’nin 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Sanık savunmaları, katılan anlatımı, Adli Tıp Kurumu raporu, kriminal rapor, katılan ve sanıklar arasındaki iletişimin tespitine ilişkin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı kayıtları ve tüm dosya kapsamından sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde iştirak halinde dolandırıcılık kastıyla hareket ederek, suça konu çeki sahte olarak düzenledikleri ve sahte olduğunu bildikleri halde katılanın zararına olacak şekilde ticari ilişkide kullanarak haksız bir yarar sağladıkları anlaşılmakla, hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suçların vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 01.04.2015 tarihli ve 2014/75 Esas, 2015/220 Karar sayılı kararında sanıklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

13.03.2023 tarihinde karar verildi.