Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/19502 E. 2023/3746 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19502
KARAR NO : 2023/3746
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2015 tarihli ve 2014/1167 Esas, 2015/392 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında,
1. Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 155 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve 51 … maddesi uyarınca 10 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine,
2. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 51 … maddeleri uyarınca 1 yıl 8ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine, 1 yıl denetim süresi belirlenmesine,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz dilekçesi; katılanın yanında şoför olarak çalıştığı, kendisinin de katılandan alacağı olduğu ve bunlara karşılık katılana ait çeki onun adına ciro ettiğini belirterek hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Sanığın katılanın yanında şoför olarak çalıştığı, galeriden bir araç aldıkları, katılanın maddi durumunun bozulması üzerine aracı galeriye iade etmek istediği, sanığa vererek gönderdiği, aracın satıldığı, sanığa 11.000,00 TL değerinde çekin katılana teslim etmek amacı ile verildiği, sanığın çeki katılana vermeyerek onun adına ciro yaptığı ve parayı tahsil ettiği iddiasıyla sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açılmıştır.
2. Sanığın aşamalarda alınan savunmasında, kendisinin katılanın yanında kaldığı dönemde katılanın araçları için kendi kredi kartından harcamalar yaptığı, 6 aylık maaşını katılandan alamadığından suça konu çeki katılana teslim etmediği, vadesi geldiğinde çeki katılan adına ciro edip, bankaya vererek karşılığını aldığı ,art niyetli olmadığından beraatine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
3. Mahkemece alınan 11.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda … … İmes şubesine ait … adına düzenlenmiş 18.02.2014 keşide tarihli, 11.616,00 TL bedelli çekin arka yüzündeki ilk ciranta kısmında bulunan yazı, rakam ve imzanın mevcut mukayeselerine kıyasla sanığın eli ürünü olmadığı tespitinde bulunulmuştur.
4. 17.02.2015 tarihli mahkemece yapılan çek inceleme tutanağında çekin … … İmes şubesi adına düzenlendiği, düzenleme yerinin İstanbul, düzenleme tarihinin 18.02.2014 olduğu, …’a 11.616,00 TL ödemesi için düzenlendiği, ödeyecek olanın … Otomot. İnşaat Nakliyat Turizm Petrol Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğu tespit edilmiştir.
5. Mahkemece sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ayrı ayrı mahkûmiyet kararları verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Yönünden
1. Dosya içerisinde mevcut bulunan sanık ikrarı, katılan beyanı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkûmiyetine karar veren mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
3. Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan hükmedilen 1 yıl 8 ay erteli hapis cezasına ilişkin denetim süresinin 5237 sayılı Kanun’un 51 … maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olarak 1 yıl olarak belirlenmesi hususu Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23.02.2010 tarihli ve 2009/6-230 Esas, 2010/32 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, kazanılmış hakka konu olmayıp infaz aşamasında gözetileceğinden, sanığın kasten işlediği resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı mahkum olduğu hapis cezasının kanuni sonucu olarak 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin tatbik edilmemesi infazda nazara alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
B. Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçu Yönünden
Sanığa isnat edilen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun sübut ve nitelendirilmesine ilişkin olarak, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir, ancak; 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan Kanun maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlendiği de dikkate alınarak, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun ise katılan şirkete karşı işlendiğinin kabul edildiği, dolayısıyla sanığa isnat edilen resmi belgede sahtecilik suçu ile hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun mağdurlarının farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen ve 5237 sayılı Kanun’un 155 … maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
A. Resmi Evrakta Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2015 tarihli ve 2014/1167 Esas, 2015/392 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle İstanbul Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.05.2015 tarihli ve 2014/1167 Esas, 2015/392 Karar sayılı kararına yönelik sanık tarafından öne sürülen temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.