Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/19090 E. 2023/3814 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19090
KARAR NO : 2023/3814
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşları, vb.tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2015 tarihli ve 2013/347 Esas, 2015/302 Karar Sayılı Kararı ile sanıklar hakkında
1. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
2. Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35 …, 62 nci, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 40,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …, süre tutum dilekçesi vermiş, gerekçeli temyiz dilekçesi ibraz etmemiştir.
2. Sanık …’ün temyiz isteği; senedi kardeşi olan diğer sanığın kendisine getirdiğine, bu miktardaki bir senedi sahte olduğunu bile bile icra takibine koymayacağına hakkında aynı şekilde açılan başka davalardan beraat ettiğine suçlamaları kabul etmediğine bu nedenle hakkında verilen mahkûmiyet kararlarının bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılan … aleyhine, sanık … tarafından 19.06.2009 tanzim tarihli bono ile ilgili olarak Antalya 13. İcra Müdürlüğü’nün 2011/10436 Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, katılanın imzaya itiraz etmesi üzerine bono üzerindeki imzanın katılana ait olmadığının tespit edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, sanık …’ün bononun kendisine kardeşi olan diğer sanık … tarafından verildiğini beyan etmesi üzerine sanıklar hakkında eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek üzerlerine atılı suçları işledikleri iddiası ile kamu davası açılmıştır.
2. Sanık … savunmasında suçlamaları kabul etmemiş, bononun kardeşi tarafından kendisine getirildiğini, kendi isim yazısını bonoya kendisinin yazdığını, arkasını kardeşinin ciroladığını, kendisinin de icra takibi başlattığını beyan etmiştir.
3. Sanık … savunmasında; bonodaki yazı ve rakamların kendisi tarafından yazıldığını, katılan ile aralarında ticari ilişki olması nedeniyle borçları karşılığında imzalaması için onun iş yerine bıraktığını, daha sonra almak için gittiğinde katılan yerinde olmadığı için orada bulunan adını hatırlamadığı bir şahıstan imzalı olarak aldığını beyan etmiştir.
4. Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesi dosyasından getirtilen bilirkişi raporuna göre de, bonodaki imzaların katılanın eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
5. Mahkemece sanıkları savunmaları, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanıkların atılı suçları işledikleri kabulü ile haklarında temyize konu mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümününde açıklanan nedenlerle Antalya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2015 tarihli ve 2013/347 Esas, 2015/302 Karar sayılı kararında sanıklar tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıkların temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.