Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/19041 E. 2023/3905 K. 15.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/19041
KARAR NO : 2023/3905
KARAR TARİHİ : 15.05.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.06.2015 Tarihli ve 2014/480 Esas, 2015/252 Karar Sayılı Kararı ile Sanık Hakkında
1. Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüsten, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35 … maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 5.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına,
2. Zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 43 üncü maddesi, 62 nci ve 53 üncü maddelerinin birinci fıkraları uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; atılı suçları işlemediğine, eksik araştırma ve inceleme ile hükümler kurulduğuna, delillerin takdirinde hata edildiğine, re’sen gözetilecek nedenlere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemece; sanığın, katılan … adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanıyla Pazaryeri Noterliğine müracaat ederek Noterliğin 26.02.2014 tarih 283 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki, katılanın sanığı Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mah. cilt no:… sayfa no:…, … ada, parsel … ve sayfa no …, aynı ada, parsel no:… daki taşınmazları yönünden yetkili kıldığına ilişkin içerik itibariyle sahte vekaletname düzenlettirerek suç tarihinde Antalya Konyaaltı Tapu Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, Pazaryeri Noterliğinin 27.02.2014 tarihli cevabi yazısında söz konusu vekaletnamenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmak üzere verildiğinin bildirildiği, katılanın kayınbiraderi olan R.G.nin tapuda işlem yaptığı sırada tesadüfen katılan adına tapuda işlem yapıldığını görmesi üzerine olayın ortaya çıktığı, katılan adına düzenlenmiş aslı ele geçirilemeyen sahte nüfus cüzdanı kullanılarak elde edilen içerik itibariyle sahte vekaletname ile katılana ait taşınmaz üzerinde tapuda işlem yapılmaya teşebbüs edilmesi fiilinin katılan aleyhine 5237 sayılı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde düzenlenen kamu kurumu vasfında olan Tapu Müdürlüğü ve Nüfus Müdürlüğü’nün araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, durumun farkedilmesi üzerine eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı, suç işleme şekli, suçun işlendiği yer ve zaman, suç konusunun önem ve değeri ve kastının yoğunluğu, suça konu taşınmazın değeri, ortaya çıkan zararın ağırlığı nazara alınarak alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılmasına, katılana ait nüfus cüzdanında sahtecilik yaptıktan sonra mevcut belge ile 26.02.2014 tarihinde Pazarcık Noterliğinden düzenleme şeklinde sahte vekaletname tanzim ettirdiği, söz konusu vekaletnameye dayanarak 27.02.2014 tarihinde Antalya Konyaaltı Tapu Müdürlüğünde katılan vekili olarak başvuru istem belgesini imzaladığı, her ne kadar sahte nüfus cüzdanı ele geçirilememiş ise de, Pazarcık Noterliğinde ve Antalya Konyaaltı Tapu Müdürlüğünde düzenlenen belgelerin aynı suç işleme kastıyla farklı zamanlarda düzenlendikleri dikkate alındığında sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği, düzenleme şeklindeki vekaletnamenin 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 82 ve 89 uncu maddeleri gereğince kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olması nedeniyle sanığa verilen cezanın 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin üçüncü fıkrası gereğince artırılarak cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Sanığın üzerine atılı suçlamaları kabul etmediği belirlenmiştir.
3. Kolluk güçlerince tanzim olunan tutanaklar, tapu müdürlüğünün ihbar yazısı ve ekleri, suça konu düzenleme şeklindeki vekaletname örneği, katılanın ve tanık A.S.nin beyanları, sanığın adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcut olup vekaletname belgesi aslının adli emanete alındığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden
Sanığın suça konu, arsa payı karşılığı inşaat ve taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapma yetkisini içeren, sahte düzenleme şeklindeki vekaletname belgesini kullanarak tapu işlemi yapmak istemesi üzerine 2014/4892 numaralı başvuru istem belgesi düzenlendiğinin toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından anlaşılması karşısında, eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığına yönelik Mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından, bu konuda tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
B. Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
1. Mahkemenin gerekçesine olay ve olgular kısmının (1) numaralı paragrafında yer verildiği üzere mahkûmiyet hükümlerinin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmediğinden hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamış, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 05.06.2015 tarihli ve 2014/480 Esas, 2015/252 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

15.05.2023 tarihinde karar verildi.