YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18478
KARAR NO : 2023/3377
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2015 tarihli ve 2015/6 Esas, 2015/213 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1.) Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2.) Nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendi, 35 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 11.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; süre tutum dilekçesi ile kararı temyiz ettiği, gerekçeli kararın 08.06.2015 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği;ancak herhangi bir dilekçe vermediği tespit edilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’in, haklarında mahkûmiyet hükmü verilen diğer temyiz dışı sanıklar … … ve … … ile sahte kimlik ile bankalardan kredi çekme konusunda iş birliği yaptıkları, bu kapsamda aslı ele geçirilen ve alınan uzmanlık raporu ile tümden sahte oluşturulduğu tespit edilen üzerinde temyiz dışı sanık … …’in fotoğrafı, şikayetçi …’nun kimlik bilgileri bulunan sahte kimlik ve … belgesini sanıklar … ve …’ın temin ederek temyiz dışı sanık … …’e verdikleri, daha sonra ING Bank Şişli şubesine birlikte gelerek temyiz dışı sanık …’in bu sahte kimliklerle kredi başvurusunda bulunduğu, banka görevlisinin şüphelenmesi üzerine Mali Şube Görevlileri ile irtibata geçildiği, sanıklar … ve …’ın dışarıda bekledikleri, temyiz dışı sanık … …’in banka görevlileri tarafından kendisine verilen 11.000,00 TL’yi alarak banka şubesinden ayrıldıktan sonra temyiz dışı sanıkların yakalandıkları, ancak sanık …’in olay yerinden kaçtığı anlaşılmaktadır.
2. Sanık … kovuşturma aşamasında alınan savunmasında, üzerine atılı suçlamaları inkar ederek, sanıklardan … …’yı tanıdığını,, olay günü karşılaştıklarını, ayaküstü muhabbet ettiklerini, ancak bankadan sahte evraklarla para çekilmesiyle ilgili bilgisi olmadığı şeklinde savunmada bulunduğu anlaşılmıştır.
3. Temyiz dışı sanık … … aşamalarda alınan savunmalarında özetle, suçlamaları ikrar ederek, diğer sanıkları daha önceden tanıdığını, inşaatta bekçilik yaptığını, …’ın sürekli kendisinden fotoğraf istediğini, beraber iş yapmayı teklif ettiğini, ısrarlarına dayanamayark teklifini kabul ettiğini, sahte kimlik çıkartıp, bankadan kredi çektiğini, … ve …’in dışarıda beklediklerini, kredi almak için bankaya girdiğinde kredi alamadan polislerin yakaladığı şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
4.Temyiz dışı sanık … … aşamalarda çelişkili savunmalarda bulunmuş, soruşturma aşamasında ikrar mahiyetinde savunmada bulunmuş iken kovuşturma aşamasında suçlamaları inkar ettiği tespit edilmiştir.
5. Soruşturma aşamasında İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden alınan 27.08.2014 tarihli uzmanlık raporuna göre; suça konu nüfus cüzdanı ve … belgesinin tamamen sahte olarak hazırlanıp düzenlendikleri ve aldatma niteliklerinin bulundukları rapor edilmiştir.
6. UYAP kayıtlarından yapılan incelemede, temyiz dışı sanıklar hakkında Mahkemenin 16.12.2014 tarihli ve 2014/230 Esas, 2014/258 Karar sayılı kararı ile mahkûmiyet hükümleri kurulduğu, temyiz incelemesine konu sanık … hakkında tefrik kararı verildiği, söz konusu mahkûmiyet kararlarının Dairemizin 20.09.2022 tarihli ve 2021/16100 Esas, 2022/14759 Karar sayılı kararı ile temyiz dışı sanık … … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına, temyiz dışı sanık … … hakkında verilen mahkûmiyet hükümlerinin 09.03.2021 tarihinde vefat etmesi sebebiyle bozulmasına karar verildiği tespit edilmiştir.
7. Mahkemece, sanık …’in, diğer temyiz dışı sanıklar … … ve … … ile iş birliği yaparak, sahte kimlikle ihtiyaç kredisini bankadan çıkarttırdıkları, ancak tahsis edilmiş olan krediyi alamadan bankada yakalandıkları şeklinde sübutu kabul edilen eylemleri nedeniyle, nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarından temyize konu mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 21.05.2015 tarihli ve 2015/6 Esas, 2015/213 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.04.2023 tarihinde karar verildi.