YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/18235
KARAR NO : 2023/1167
KARAR TARİHİ : 01.03.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
… 6.Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2015 tarihli ve 2014/223 Esas, 2015/58 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının … olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 nci maddesin birinci fıkrasının (f) bendi, aynı maddenin son cümlesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası ve dördüncü fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 11.240,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; kararın hukuka aykırı olduğuna, şirket yetkilileri ve çalışanlarının dinlenilmediğinden eksik araştırma ile karar verildiğine, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve suç işleme kastının bulunmadığına, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, eşinin ortağı ve yetkilisi olduğu … Mimarlık Taş Dek. İnş. Mob. Orm. Ür. San. Tic Ltd. Şirketinin 2034895 numaralı çek yaprağını haksız olarak ele geçirerek, çek düzenleme yetkisi olmadığı halde 30.12.2011 keşide tarihli ve 6.750,00.TL bedelli olacak şekilde düzenleyip, çekin arkasını “…” ismi ile ciro edip, katılandan aldığı mal karşılığında verdiği anlaşılmaktadır.
2. Sanık aşamalarda alınan savunmalarında özetle, suçlamaları inkar ederek, suça konu çekteki keşideci şirketin ortağı eşi … ile … olduğu, şirketi temsile ve çek keşide etmeye yetkili olmadığı, ancak şirketi kendisinin yönettiği, şirket olarak Toki’nin 750 konutluk inşaatının mobilya işini aldıklarından, mobilya makinesine ihtiyaç duyduklarını, katılandan mobilya makinesi aldıklarını ve bunun karşılığında suça konu çeki verdiklerini, çekin şirket muhasebesinde hazırlandığını, kendisi … aşiretinden olduğundan, katılanın isteği ile soyadının çeke “…” olarak yazıldığını, çekte daha fazla silinti olmasını istemediğinden bu şekilde çeki keşide edip ciroladığını, dolandırıcılık kastının bulunmadığını, mali sıkıntı içinde olunduğundan çek bedelinin ödenmediğini, borca karşılık 3 ayrı senet daha verildiğini, katılan tarafından icra takibine geçilmesine rağmen icra takibine, borca ve imzaya itiraz edilmediğini, dolandırıcılık kastı olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
3. Katılan … aşamalarda alınan beyanlarında özetle, sanığın işyerine gelip bir kaç kez küçük mobilya makinesi aldığı, daha sonra bu makineleri iade edip büyük bir makine aldığı, işyerinin arabasıyla makineyi sanığın işyerine götürdüğünde, çekin “… – Pek Makine” olarak yazılmasını istemesine rağmen, “Tek Mak.” şeklinde yazıldığını, bu şekilde kabul etmeyince sanığın kendi adını lehtar kısmına yazıp daha sonra birinci ciranta olarak cirolayıp verdiğini, daha sonradan makineleri başka bir firmaya satıp parasını aldığını öğrendiğini, borcunu karşılamak için müteahhitten … karşılığı alacağı bir daireyi vermeyi teklif etmesine rağmen müteahhitin fazla para istemesi nedeniyle daireyi almaktan vazgeçtiğini, sanığın “…” olarak bildiği ve sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmiş ve Mahkemece 15.10.2014 tarihinde hakkında katılma kararı verildiği tespit edilmiştir.
4. Suça konu çekte keşideci şirket olarak gözüken … Mimarlık Taş Dek. İnş. Mob. Orm. Ür. San. Tic Ltd. Şirketinin ticaret sicil kayıtları getirtilmiş, şirketin suç tarihi itibari ile temsilcileri ve hissedarlarının … … ile … oldukları bildirilmiş, şirket yetkilisi olarak gözüken … …’in soruşturma aşamasında beyanı alınmış, şahıs 2011 yılı Nisan ayında anlaşamadığından şirketten ayrıldığını, şirketi sanık ile nikahsız birlikte yaşadığı eşi …’ın yönettiğini, suça konu çek ile bir ilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
5. Soruşturma aşamasında Adli Tıp ve Adli Belge inceleme Uzmanı Uzman Dr…. ‘tan alınan 03.04.2014 tarihli bilirkişi raporuna göre; suça konu çekin gerçek çek olup aldatıcılık niteliğinin bulunduğunu, çekin ön ve arka yüzündeki yazı ve imzaların keşideci şirket yetkilileri … ile … … ile katılan Sezai eli ürünü olmadığı, keşideci bölümündeki imzanın, çekin arka yüzündeki birinci ciranta … adına atılmış imzanın ve haciz tutanağındaki İbrahim Kal adına atılmış imzanın sanığın eli ürünü olduğu rapor edilmiştir.
6. UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede, sanığın “Kal” olan soyadını “…” olarak düzelttirdiği; suça konu çekin üzerinde yazılı TC kimlik numarasının geçersiz olduğu ve sanığın … 22. İcra Müdürlüğünün 2012/1931 Esas sayısı ile başlatılan icra dosyasına bir itirazının bulunmadığı ve 02.04.2012 tarihinde yapılan haciz tutanağını “İbrahim Kol” adıyla ve geçersiz TC kimlik numarasıyla yediemin sıfatıyla imzaladığı tespit edilmiştir.
7. Mahkemece sanığın kaçamaklı ikrara dayalı savunmaları, katılan beyanları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının … olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkûmiyetine dair temyiz incelemesine konu … bu karar verilmiştir.
III. GEREKÇE
1. Sanığın, eşinin ortağı ve yetkilisi olduğu … Mimarlık Taş Dek. İnş. Mob. Orm. Ür. San. Tic Ltd. Şirketinin 2034895 numaralı çek yaprağını haksız olarak ele geçirerek, çek düzenleme yetkisi olmadığı halde 30.12.2011 keşide tarihli ve 6.750,00.TL bedelli olacak şekilde düzenledikten sonra çekin arkasını “…” ismi ile ciro edip, katılandan aldığı mobilya makinesi karşılığında verdiğinin anlaşıldığı olayda; oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın katılana kendisini “…” adıyla tanıtıp bir kaç küçük alışveriş yapıp güven telkin ettiği, daha sonra en başından kararlaştırdığı şekilde suça konu çekte keşideci şirket olarak gözüken şirkette herhangi bir temsil yetkisi veya verilmiş bir vekaletname bulunmamasına rağmen çek keşide edip cirolayarak sanığa verdiği, suça konu çek üzerinde ve haciz tutanağında yazmış olduğu TC kimlik numaralarının geçersiz olduğu, alınan bilirkişi raporunda keşideci bölümündeki imzanın ve çekin arka yüzündeki birinci ciranta … adına atılmış imzanın sanığa ait olduğu, şirket yetkililerinden … ‘in soruşturma aşamasında dinlenilmiş olması, diğer ortak …’a her türlü araştırmaya rağmen ulaşılamamış olması, sanığın en başından dolandırıcılık kastıyla hareket edip hileli eylemlerle katılandan menfaat temin ettiği anlaşılmakla; kararın hukuka aykırı olduğuna, şirket yetkilileri ve çalışanlarının dinlenilmediğinden eksik araştırma ile karar verildiğine, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ve suç işleme kastının bulunmadığına ilişkin sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
3. 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, … 6.Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.03.2015 tarihli ve 2014/223 Esas, 2015/58 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.03.2023 tarihinde karar verildi.
Yz.İşl.Md.Y.
A.D.