YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17356
KARAR NO : 2023/932
KARAR TARİHİ : 23.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/175 E., 2015/15 K.
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2013/175 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve aynı fıkranın son cümlesi, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; eksik inceleme sonucu verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında imzasız ve boş olarak çalınan suça konu çeki doldurup ciro ederek satın aldığı araç karşılığında katılana vererek haksız menfaat elde ettiği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanık aşamalardaki savunmasında özetle, tanık …’nün kendisine borcunun bulunması nedeniyle tanıktan aldığı suça konu çeki aracını satın aldığı katılana verdiğini, çekin çalıntı ve sahte olduğunu bilmediği beyan etmiştir.
3. Katılan aşamalarda özetle, 71 ED 283 plaka sayılı aracı sanığa sattığını, karşılığında sanıktan aldığı suça konu çekin çalıntı olması nedeniyle parasını tahsil edemediğini, sanığın aracın bedelini ödemediği gibi aracı da iade etmediğini beyan etmiştir.
4. Tanık … aşamalarda özetle, bilgisi ve rızası dışında, imzasız ve boş olarak elinden çıkan suça konu çeki sanığa vermediğini, sanığı tanıdığını ancak sanığa borcunun olmadığını beyan etmiştir.
5. Soruşturma ve kovuşturma aşamalarında alınan kriminal raporlarda; suça konu çekin ön yüzündeki yazılar ve keşideci imzasının …’nün eli ürünü olmadığı, ön yüzündeki yazıların sanığın elinden çıkmış olmasının mümkün ve muhtemel olduğu, keşideci imzasının sanığın elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlilikte uygun kaligrafik bulguların tespit edilemediği, arka yüzündeki “…” yazısı ve altındaki ciranta imzasının sanığın eli ürünü olduğu belirtilmiş.
6. Suça konu çekin bağlı bulunduğu hesap sahibi şirketin suç tarihindeki yetkilisi tanık …’nün 07.04.2011 tarihinde ilgili banka şubesine ihbarda bulunduğu, sanığın 06.04.2011 tarihinde satış yoluyla devraldığı 71 ED 283 plaka sayılı aracı 14.04.2011 tarihinde farklı bir kişiye satıp devrettiği anlaşılmıştır.
7. Mahkemece, sanığın suça konu çeki kullanmak suretiyle haksız menfaat elde ettiği kabul edilerek nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Dosya kapsamına göre; tanığın bilgisi ve rızası dışında, imzasız ve boş olarak elinden çıkan ve sahte olarak düzenlenen suça konu çeki katılana karşı kullanan sanığın banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşılmış, kurulan hükümde suçun sübutu yönünden hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kırıkkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.02.2015 tarihli ve 2013/175 Esas, 2015/15 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.02.2023 tarihinde karar verildi.