YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17314
KARAR NO : 2022/14948
KARAR TARİHİ : 26.09.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Sanığın yokluğunda verilen hükmün, sorgusunda beyan ettiği adres yerine doğrudan MERNİS adresinde Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi uyarınca tebliğinin usulsüz olduğu, Tebligat Kanununun 32/2 maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde muhatabın hükmü öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu nedenle sanığın 06.02.2015 tarihli temyiz talebinin öğrenme üzerine süresinde olduğu kabul edilerek ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülerek yapılan incelemede;
A) Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B) Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda gün para cezası sistemi kabul edildiğinden TCK’nin 158/1-f-son maddesi uygulanırken öncelikle adli para cezasına esas teşkil edecek tam gün sayısının belirlenmesi, belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun’un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının iki katı esas alınmak suretiyle infazda tereddüt doğuracak şekilde doğrudan adli para cezasına hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.