YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/17015
KARAR NO : 2022/14880
KARAR TARİHİ : 22.09.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Gerekçeli karar başlığının suç kısmında resmi belgede sahtecilik suçunun da yazılmış olduğu anlaşıldığından, tebliğnamede bu yönde bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
1)Sanığın, suç tarihi öncesinde tanık …’dan araba almak için Aksaray iline geldiği, arabanın satışının çek ile ödenmesi konusunda anlaşamamaları üzerine katılan …’ten kereste aldığı, aldığı mal karşılığında da suça konu … Bankası A.Ş. Merkez Şubesi’ne ait 30.03.2011 keşide tarihli, 12.000.TL bedelli sahte çeki verdiği ve aldığı keresteleri de araba alımı karşılığında tanık …’a verdiği, çekin tahsil için bankaya ibrazında sahte olduğunun tespit edildiği, bu surette sanığın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda; suça konu çekin adli emanetin 2011/1099 sırasında kayıtlı olmasına rağmen, Adli Emanet Memurluğu’nun 19.11.2014 tarihli cevabi yazısında, suça konu çekin Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosunun 30.05.2014 tarih, 20123/10346-2 soruşturma ve 2013/466 yetkisizlik kararına istinaden Uzlaştırma Bürosuna teslim edildiğinin bildirilmiş olması, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilip, sahte olup olmadığı, sahte ise bu sahteliğin aldatma kabiliyetinin olup olmadığı hususunda herhangi bir inceleme ve sanığın savunmalarının doğru olup olmadığı hususunda herhangi bir araştırma yapılmamış olması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle Uzlaştırma Bürosuna gönderildiği belirtilen suça konu çek aslının akıbetinin araştırılarak adli emanete alınması, daha sonra çekin duruşmaya getirtilip, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çekin mahkeme heyeti tarafından incelenip özellikleri zapta geçirilip, aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti, gerekmesi halinde bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılması, daha sonra sanığın savunmasında geçen suça konu çeki verdiği iddia olunan …’nun adresinin kolluk marifeti ile araştırılarak, bulunması halinde olaya ilişkin beyanlarının, yazı ve imza örneklerinin alınması, suça konu çekte sanık cirosundan önce gelen birinci ciranta ve aynı zamanda lehtar olarak görünen Ege Yapı Müh. San.Tic. Ltd. Şti. ile keşideci olarak görünen Çevre Mühendislik Limited ve Zemin İnşaati Adi Ortaklığı şirketlerinin yetkilileri tespit edilerek, suça konu çek ile ilgili ayrıntılı beyan, yazı ve imza örneklerinin alınıp, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilerek, suça konu çekteki yazılar ile imzaların sanığa, tanık Mükremin’e, çekte keşideci ve lehtar olarak gözüken şirket yetkililerine ait olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, ayrıca tanık Mükremin hakkında soruşturma aşamasında ayırma kararı verildiği tespit edildiğinden, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığından 2013/10346 soruşturma nolu dosyanın akıbetinin sorulması, şayet var ise ilgili dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle sanık hakkında mahkumiyet hükümleri verilmesi,
2)Kabule göre de;
a)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu bankanın maddi varlıklarından olan çek kullanarak işlediği anlaşılmış olmakla, sanık hakkında TCK’nin 158/1-f maddesinden hüküm kurulması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek olayda uygulama yeri bulunmayanTCK’nin 158/1-d maddesinden hüküm kurulması,
b)Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet Memurluğunun 2011/1099 sırasında bulunan suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken, dava konusu ile ilgisi bulunmayan Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı Adli Emanet Memurluğunun 2012/773 sırasında kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi,
c)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesini ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüdüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.