Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/16903 E. 2023/5874 K. 05.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/16903
KARAR NO : 2023/5874
KARAR TARİHİ : 05.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2017/218 E., 2019/78 K.
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.06.2013 tarihli ve 2011/771 Esas, 2013/787 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddeleri uyarınca dört kez 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mükerrirlik kararı verilmiştir.
2. Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.06.2013 tarihli ve 2011/771 Esas ve 2013/787 Karar sayılı kararının, sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin, 03.04.2017 tarihli ve 2015/2387 Esas, 2017/8505 Karar sayılı ilâmıyla;
“Sanığa yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.02.2019 tarihli ve 2017/218 Esas ve 2019/78 Karar sayılı kararı ile; sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi ve 58 inci maddeleri uyarınca dört kez 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunlukları ve mükerrirlik kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyizi; sanığın atılı suçları işlemediğine, hakkında verilen hükümlerin bozulması ile beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’nın kendisini esnaf olarak tanıtarak katılan …’ya ait daireyi kiraladığı ve orada kalmaya başladığını, oturduğu süre içerisinde evin kirasını ödemediğini, katılan Yaşar’ın akrabası olan katılan …’in bir bakıcı bayana ihtiyacı olduğunu öğrenerek, tanıdığı bir bayan olduğunu, bu bayanı katılan …’e getireceğini söyleyip, bayana verilmek üzere katılan …’den para istediği, …’in üzerinde para olmadığını söylemesi üzerine katılan Yaşar’dan … adına 400,00 TL para aldığını, bakıcıyı göndermediği gibi bakıcı bulmak için aldığı 400,00 TL parayı da iade etmediğini, katılan Yaşar’a dairenin zeminini yaptıracağını söylerek 1.200,00 TL para aldığını, zemini yaptırmadığı gibi parayı da iade etmediğini, sanığın, şikâyetçi Leyla’ya kendisini pazarlamacı olarak tanıttığını ve Leyla’ya uygun gardrop almak için 150,00 TL aldığını, gardrobu getirmediği gibi parayı da iade etmediğini, sanığın 16.09.2011 tarihinde katılan Yaşar’ın arkadaşı olan katılan …’in iş yerine giderek kendisini pazarlamacı olarak tanıttığı, pazarda satmak amacıyla mal almak istediğini söylediğini, katılan …’in de güvenerek sanığa pazarlarda satmak üzere 3.800,00 TL bedeli olan mallar verdiğini, bu malların sanık tarafından götürüldüğünü ancak mallar iade edilmediği gibi, parasının da ödenmediği bu şekilde sanığın atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
2. Sanığın, suçlamaları kabul etmediğini, kimseden para almadığını belirtmiş olduğu anlaşılmıştır.
3.Mahkemesince, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
4. Mahkemesince sanık hakkında dolandırıcılık suçunun sübut bulduğu kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.
2. Sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesi gereğince hapis cezasının yanında ayrıca adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
4. Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, tekerrür hükümleri uygulanırken esas alınan Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/166 Esas, 2010/251 Karar sayılı ilamın 20.06.2016 tarihinde kesinleştiği ve tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydına konu tekerrüre esas olabilecek başkaca ilamının da bulunmadığı gözetilmeksizin mükerrir kabul edilerek, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Menderes 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 19.02.2019 tarihli ve 2017/218 Esas ve 2019/78 Karar sayılı kararında sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin paragrafın çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

05.09.2023 tarihinde karar verildi.