Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/165 E. 2023/1741 K. 21.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/165
KARAR NO : 2023/1741
KARAR TARİHİ : 21.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 25.12.2015
SAYISI : 2013/411 Esas, 2015/720 Karar
SUÇ: Özel belgede sahtecilik
SUÇ TARİHLERİ: 31.12.2009, 21.06.2010
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2013/411 Esas, 2015/720 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 207 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü, 62 nci, 58 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür uygulamasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği, açılan davada bir kısım faturaların özel belge olarak nitelendirilip özel belgede sahtecilikten soruşturma yürütülmesinin hususa aykırı olduğuna, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (213 sayılı Kanun) 367 nci maddesinin ikinci fıkrası gereğince aynı Kanun’un 359 uncu maddesinde yazılı suçların işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının durumu ilgili vergi dairesine bildirerek inceleme yapılmasını istemesi ve mütalaa alması gerekirken doğrudan soruşturma yürütüp dava açmasının ve 213 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan açılan davalarda katılan tarafın maliye hazinesi olması gerekirken …’ın katılmasına karar verilmesinin, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile alt sınırdan uzaklaşılmasının hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Suç tarihinin, düzenlenen son fatura tarihleri esas alınarak 2009 takvim yılı için 31.12.2009, 2010 takvim yılı için 21.06.2010 olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1. Şikâyetçi …’ın yetkilisi olduğu Uğurveren Yapı İnş…. Ltd. Şti. antetli sahte olarak bastırılmış faturaların sanık tarafından, nalburiye malzemeleri sattığı … ve … isimli şahıslar adına düzenlenerek verildiği iddiasıyla açılan kamu davasında, eylemin 213 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinde düzenlenen ve kovuşturma şartı olarak mütaala alınmasına bağlanan sahte fatura düzenleme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı ise de zamanaşımının olumsuz muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu anlaşılmıştır.
2. Sanığın yargılama konusu eylemleri için, 213 sayılı Kanun’un 359 uncu maddesinin (b) bendi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
3. Suç tarihlerinden, temyiz incelemesi tarihine kadar, 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, İstanbul 34. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.12.2015 tarihli ve 2013/411 Esas, 2015/720 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen olağanüstü zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

21.03.2023 tarihinde karar verildi.