Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/15919 E. 2023/3874 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15919
KARAR NO : 2023/3874
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun’un) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 21.03.2017 tarihli ve 2017/979 Esas, 2017/7890 Karar sayılı bozma kararı üzerine yargılamada, Doğubayazıt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27.04.2018 tarihli ve 2017/94 Esas, 2018/514 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delâletiyle aynı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis ve 8.320,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’in temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebinin ileri sürülmediği anlaşılmıştır.
2. Sanık …’nın eşinin temyiz isteği; eksik inceleme sonucu delillerin takdirinde hataya düşülerek varsayım üzerine mahkûmiyet kararı verildiğine, mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıklar hakkında, iştirak iradesi içerisinde hareket ederek tarihi altın bulduklarına ikna ettikleri katılanları aldatıp 20.000,00 TL haksız menfaat elde etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanıklar aşamalarda yüklenen suçla alakalarının olmadığını, katılanları tanımadıklarını beyan etmişlerdir.
3. Dosya arasında bulunan HTS kayıtlarına göre, sanıklara yüklenen suçta kullanıldığı anlaşılan 0 531 (…) (..) 21 numaralı GSM hattının, sanık … … adına kayıtlı olup adı geçen sanığın kullanımında olan 542 (…) (..) 02 numaralı ve sanık …’nın adına kayıtlı olan 542 (…) (..) 43 numaralı GSM hatları ile arasında suç tarihi öncesinde arama-aranma kayıtlarının olduğu, suç tarihinden 1 ay öncesi ile 1 hafta sonrası arasında ailesi ile birlikte Bayburt İli’nde bulunduğunu savunan sanık …’nin kullanımında olan GSM hattının suç tarihi ve öncesinde yalnızca Ağrı İli’nde bulunan baz istasyonlarından sinyal aldığı anlaşılmıştır.
4. Katılanların şikâyetçi olmaları üzerine yapılan araştırmada, dolandırıcılık suçunun işlendiği adresin sanık …’nin ikamet ettiği ev olduğu ve suç tarihinde sanık …’nin eşinin söz konusu evde bulunduğu tespit edilmiş; katılanların aşamalarda sanık …’yı teşhis etmiş oldukları anlaşılmıştır.
5. Mahkemece sanıkların yüklenen suçu işledikleri kabul edilerek mahkûmiyetlerine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanıklara yüklenen dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek ve 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin birinci fıkrası ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 34 üncü maddeleri gereğince “şüpheli, mağdur veya suçtan zarar görenden birine ilk uzlaşma teklifinde bulunulduğu” tarih ile “uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun uzlaştırma bürosuna verildiği” tarihe kadar zamanaşımı süresinin durduğu gözetilerek inceleme yapılmıştır.
2. 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip yüklenen suçu sübutu yönünden vicdani kanıyla ulaşan Mahkemenin kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık … hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinin altı ve yedinci fıkralarının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık …’nın eşi ve sanık …’in yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Doğubayazıt 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 27.04.2018 tarihli ve 2017/94 Esas, 2018/514 Karar sayılı kararında sanık …’nın eşi ve sanık … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştirilen husus dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık …’nın eşi ve sanık …’in temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.05.2023 tarihinde karar verildi.