Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/159 E. 2023/7312 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/159
KARAR NO : 2023/7312
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/667 E., 2015/947 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma

Sanık …’ın temyizi yönünden; sanığın yokluğunda verilip 24.11.2015 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 02.12.2015 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmıştır.

Sanık … müdafiinin temyizi yönünden; sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2015 tarihli ve 2014/667 Esas, 2015/947 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına; sanık … yönünden ayrıca tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen, … sanık …’ın temyiz talebinin süre yönünden reddi; sanık … müdafiinin temyiz talebi yönünden, çekteki keşideci imzasının kime ait olduğu konusunda inceleme yaptırılması, çek hesabı sahibi olan…… Ltd. Şti. adına imza atmaya kimin yetkili olduğunun araştırılması, sanıklar arasında fiili iş ortaklığı olup olmadığının ve sanık … tarafından şirket adına imzalanmış ve ödemesi yapılan başka çekler olup olmadığının araştırılarak sanığın suç kastının değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi nedeniyle bozulması görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık … müdafiinin temyiz isteği; kararın bozulması talebiyle temyizine,
Sanık …’ın temyiz isteği; eksik inceleme sonucunda karar verildiğine, ihtiyacı nedeniyle kardeşi İlhan’dan boş olarak aldığı çekin üzerini doldurup ciro ederek … …’a kırdırdığına ve karşılığında 17.000 TL aldığına, borcunun bir kısmını ödediğine ancak zor durumda olduğundan kalanını ödeyemediğine, keşideci imzasını kardeşi İlhan’ın imzasına benzeterek attığına, kardeşinin bu durumla bir ilgisi olmadığına, taraflar arasındaki hukuki sorun nedeniyle eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile cezalandırılmasına karar verildiğine, hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi ve takdiri indirim uygulanmamasının hukuka kesin aykırılık oluşturduğuna ve re’sen nazara alınacak nedenlerle kararın bozulmasına, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık …’in kardeşi olan diğer sanık …’dan boş olarak aldığı suça konu çeki doldurarak kullandığı, ibrazında banka tarafından keşideci imzası şirket yetkilisine ait olmadığından çekin ödenmediği, bunun üzerine çekin son yetkili hamili … … tarafından icra takibine konu edildiği, söz konusu takibe sanık … tarafından takip konusu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, bu şekilde her iki sanığın birlikte hareket ederek üzerlerine atılı suçu işledikleri iddia ve kabul edilmiştir.
2. Sanık …’ın aşamalardaki savunmaları suça konu çeki kardeşi …’e boş olarak verdiğine, daha sonra kardeşinin kendisine bu çeki kaybettiğini söylediğine, ancak işlerinin yoğunluğu nedeniyle çekin kayıp olduğu ile ilgili herhangi bir yere başvuruda bulunmadığına, daha sonra bu çekle ilgili olarak iş yerine icra geldiğine yöneliktir.
3. Sanık …’ın soruşturma aşamasındaki savunması kardeşi İlhan’dan aldığı suça konu çeki ciro ettiğine ancak kimseye vermediğine, kaybettiğine, çeki bulan müştekinin alacağını isteyerek çeki kendisine iade etmediğine; kovuşturma aşamasındaki savunması müşteki … isimli şahsı iş sebebi ile tanıdığına, kendisi ile birlikte yaptıkları işler olduğuna, olay tarihinden önce tarihini tam olarak hatırlamadığı bir zamanda 20.000,00 TL paraya ihtiyacı olduğuna, kardeşi İlhan’dan boş çek istediğine, kardeşinin de kendisine boş bir çek verdiğine, bu çekin üzerini doldurduğuna, ciroladığına, … isimli şahsa kırdırdığına, karşılığında 17.000,00 TL aldığına, bir kısmını ödediğine, kendisine ufak ufak ödeyeceğini ve zor durumda olduğunu söylediğine, onun da çeki avukata verdiğine, kardeşine icra geldiğine, kendisinin kardeşi İlhan’ın imzasına benzeterek çeke imza attığına, kardeşinin bu durumla bir ilgisi bulunmadığına, çeki aynı zamanda …’nin de ciro ettiğine, ancak kendisinin borcunun … … isimli şahsa olduğuna, borcunun bir kısmının halen durduğuna, üzerine atılı suçlamaları bu şekilde kabul ettiğine yöneliktir.
4. … … tarafından çek keşidecisi…Gömlek San. ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile … ve … aleyhine başlatılan icra takibinde, keşideci şirket yetkilisi olan sanık …’ın borca ve imzaya itirazı üzerine icra mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde çekteki imzanın …’ın imzasının taklit edilerek atılmış olduğunun tespit edildiği ve icra takibinin borçlu şirket yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
5. Yapılan yargılama neticesinde sanık …’a ait çek yaprağının sanık … tarafından doldurularak piyasaya verildiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine başlatılan icra takibine sanık …’ın imza itirazında bulunması nedeniyle icra takibinin durduğu, sanık …’in çekin kendisi tarafından doldurulup imzalandığını kabul ettiği, sanık …’ın kardeşine boş çek yaprağını verdiğini kabul ettiği, çekin ödenmemesi ve icra takibinde çekteki imzaya itiraz edilmesi dikkate alındığında, sanıkların baştan beri fikir ve irade birliği içinde hareket ederek, çekin ödenmemesinden kaynaklanan icra takibi ve benzeri hukuki sonuçlardan kurtulmak amaçlı olarak, sanık …’a ait çeki bilerek ve isteyerek diğer sanığa tanzim ettirerek ticari hayatta kullandığı, suça konu çekin tüm unsurlarıyla kambiyo senedi hükümlerini taşıdığı, böylece sanıkların iştirak halinde resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri tevilli ikrar, müşteki beyanı ve tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla, sanıkların sabit görülen suçtan eylemlerine uyan TCK’nın 204/1 maddesi gereğince, suçun işleniş biçimi, suç konusu önem ve değeri ile sanıkların kişilikleri dikkate alınarak cezanın tayininde asgari hadden uzaklaşılarak cezalandırılmalarına, sanıkların yakalama ile savunmalarının alınması, kişilikleri, zararın giderilmemesi gibi suç sonrası davranışları sebebi ile TCK’nın 62. maddesinin ve ceza miktarı itibari ile CMK’nın 231/5, TCK’nın 50. ve 51. maddelerinin sanıklar lehine uygulanmasına yer olmadığına ilişkin mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.
6. Suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık …’ın temyiz isteminin incelenmesinde:
Sanığın 24.11.2015 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanuni süre geçtikten sonra 02.12.2015 tarihinde temyiz isteğinde bulunduğu, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmıştır.

B. Sanık … müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde:
1. Dosya kapsamı itibarıyla suça konu çek keşidecisi…Gömlek San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisinin sanık … olduğunun ve imzasının takliden atıldığının icra mahkemesi dosyası ile sabit olması, suça konu çekteki keşideci imzasının sanık … tarafından atıldığı hususunda sanık …’in ikrarının bulunması, sanık …’ın, kardeşi …’e boş olarak verdiği çekin kaybolduğuna ilişkin olarak ilgili bankaya herhangi bir bildirimde bulunmadığına yönelik savunması ile 5271 sayılı Kanun’un 217 nci maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, eksik inceleme nedeniyle bozma isteyen tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
2. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
A. Sanık …’ın temyiz istemi yönünden:
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2015 tarihli ve 2014/667 Esas, 2015/947 Karar sayılı kararına yönelik sanık …’ın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B. Sanık … müdafiinin temyiz istemi yönünden:
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.10.2015 tarihli ve 2014/667 Esas, 2015/947 Karar sayılı kararında sanık … müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık … müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.10.2023 tarihinde karar verildi.