YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14699
KARAR NO : 2021/7592
KARAR TARİHİ : 30.09.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Bozma kararından sonra yargılama konusu suçun 6763 sayılı Kanun ile uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için dosyanın uzlaştırmacıya tevdi edildiği, uzlaştırma bürosu tarafından şikayetçiye üç gün içinde uzlaştırmacıya kararını bildirmediği takdirde uzlaştırma teklifini reddetmiş sayılacağı hususunda meşruhatlı davetiye gönderildiği, uzlaştırma davetiyesinin şikayetçi ile aynı konutta ikamet eden annesi … imzasına 02.03.2018 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve müştekinin uzlaştırma yönetmeliğinin 30. maddesinde belirtilen üç günlük süre içinde cevap vermediği, müştekinin 18.04.2018 tarihli celsede uzlaşmak istediğini belirtmesi üzerine uzlaştırma işlemi için dosya yeniden uzlaştırma bürosuna gönderilmiş ise de uzlaştırma bürosunun yeniden uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği gerekçesiyle dosyayı iade ettiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/18. maddesi ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 7/5 maddesindeki “uzlaştırmanın sonuçsuz kalması halinde tekrar uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklindeki yasal düzenlemelere göre yeniden uzlaştırma yoluna gidilemeyeceği gözetildiğinde, uzlaştırma işleminin usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki uzlaştırmanın usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1)Somut olayın özellikleri gözetilerek TCK’nin 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde alt ve üst sınırlar arasında uygun bir belirleme yapılması gerekirken, TCK’nin 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde temel cezanın belirlenmiş olması,
2)Müştekinin hükümden sonra 15.11.2018 ve 16.11.2018 tarihli dilekçeleri ile şikayetten vazgeçtiğini belirttiği ve zararının karşılandığına ilişkin ödeme belgesi sunduğu, ancak sunulan belgeden ödeme tarihinin anlaşılamaması karşısında, müştekiden, elinde varsa ödeme belgesini sunmasının istenmesi, yoksa zararının ne zaman karşılandığı sorularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı hususu tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.