Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/14270 E. 2021/6236 K. 06.07.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14270
KARAR NO : 2021/6236
KARAR TARİHİ : 06.07.2021

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 23/03/2021 tarih ve 2021/3938 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 07/05/2021 tarih ve KYB-2021/48163 sayılı ihbarname ile;
Dolandırıcılık suçundan sanık …’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 16.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarihli ve 2015/77 esas, 2017/244 sayılı kararının “… 1. Asliye Ceza Mahkemesince, taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen rapor nazara alınarak sanığın cezalandırılmasına dair hüküm kurulmuş ise de;
02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.” şeklindeki,
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, “Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.” şeklindeki,
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, “Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.” şeklindeki,

Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, “uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır.” şeklindeki,
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, “Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.” şeklindeki,
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/1. maddesinde yer alan, “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.” şeklindeki,
Aynı Kanun’un 21/1-2. maddesinde yer alan, “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak, mernis adresi ile bilinen en son adresin aynı olduğunun anlaşılması halinde 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesi gereğince işlem yapılması, mernis adresinin farklı bir adres olduğunun anlaşılması durumunda ise mernis adresine aynı Kanun’un 10/1. maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği,
Somut olayda, uzlaştırmacı tarafından … marifetiyle sanığa davetname gönderildiği, sanığa … marifeti ile çıkarılan davetnamenin tebliğ edilmeksizin iade edilmesi üzerine, sanığa ulaşılamaması gerekçesiyle uzlaşma sağlanamadığı yönünde rapor düzenlenmiş ise de; sanığın öncelikle bilinen en son adresine yukarıda detaylıca açıklandığı üzere savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosu marifetiyle uzlaştırma teklifinin gönderilmesinin talep edilmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerektiği cihetle, usulüne uygun uzlaşma teklifi yapılmadığı ve yapılan uzlaştırma işleminin geçerli olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/6. maddesi ve bu maddeyle aynı doğrultuda düzenleme içeren Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 7/12 ve 31/7. maddeleri uyarınca, resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmeden muhakemeye devam olunacağı düzenleme altına alınmış olup incelenen dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmasından sonra, kovuşturma evresi devam ederken mahkemece, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik doğrultusunda uzlaştırma işlemleri yapılmak üzere dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, uzlaştırmacı tarafından düzenlenen 31/03/2017 tarihli uzlaştırma raporunda, hükümlünün hem mernis adresine hem de yakalama kararı üzerine alınan savunmasında bildirdiği adresine mektup gönderildiğini ancak her iki mektubun da iade döndüğünü, bu nedenle uzlaştırma işlemlerine son verildiğinin ifade edildiği gibi, hükümlünün yakalama kararı üzerine alınan savunmasında … Köyü …/… adresinde oturduğunu beyan ettiği, adresinde bir değişiklik olması durumunda yeni bildireceği adrese tebligat yapılacağının mahkemece açıklandığı, uzlaştırmacı tarafından hükümlünün ilk olarak mernis adresine iadeli taahhütlü posta gönderildiği ancak “Adreste babası …r oturuyor alıcı soruldu oğlu olduğunu ama uzun zamandır eve uğramadığını beyan etti zarfı kabul etmedi iade” açıklamasıyla postanın iade edildiği, hemen akabinde bu kez hükümlünün sorgusunda beyan ettiği ve yukarıda zikrolunan adresine iadeli taahhütlü posta gönderildiği ancak bu postanın da adresten taşındığından bahisle iade edildiğinin anlaşılması karşısında, ceza muhakemesinde uzlaştırma işlemleriyle ulaşılmak istenen gaye nazara alındığında, uzlaştırma sırasında hükümlüye ulaşılamadığı ve yukarıda zikrolunan kanun ile yönetmelik maddelerinde değinilen koşul gerçekleşmekle uzlaştırmacı tarafından uzlaştırma işlemlerinin devamı yoluna gidilmeksizin işlemlere son verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığından, bu nedenle kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden, … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/04/2017 tarih ve 2015/77-2017/244 E.-K. sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 06/07/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.