YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13912
KARAR NO : 2022/19523
KARAR TARİHİ : 23.11.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
…
Sanığın baştan itibaren kendilerini polis olarak tanıtarak kamu kurumunun maddi varlığı niteliğindeki polis kimliği ve rozeti göstermek suretiyle önce tanık … ile görüşüp ondan aldıkları telefon numarası ile katılanı arayıp menfaat teminine çalıştıklarının iddia edilmesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu yönden bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; sanık hakkında hüküm kurulurken TCK’nin 35 ve 62. maddelerinden önce TCK’nin 52/2. maddesinin uygulanmak suretiyle TCK’nin 61. maddesine aykırı davranılması sonraki uygulamalar nedeniyle sonuç ceza değişmeyeceğinden bozma nedeni yapılmamış; TCK’nin 53. maddesi uyarınca sanığın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş ise de, bu hususun kasten işlenen suçtan dolayı hapis cezasının kanuni sonucu olması nedeniyle, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüImüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
T.C. Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK’nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanun’un 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün yargılama giderleri ile ilgili fıkrasından “1.316,00” çıkartılarak yerine 3 adet tebligat gideri olan 30,00 TL” ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.