YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13869
KARAR NO : 2023/181
KARAR TARİHİ : 18.01.2023
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2018/10 E., 2018/121 K.
SUÇ : Bilişim sistemleri, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanık … müdafii ve sanık …
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanıklar hakkında bozma üzerine nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2014 tarihli ve 2006/389 Esas ve 2013/548 Karar sayılı kararı ile; sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 43.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2014 tarihli ve 2006/389 Esas ve 2013/548 Karar sayılı kararının, sanık … müdafii ve sanık … tarafından temyizi üzerine Yargıtay 17. Ceza Dairesinin, 20.11.2017 tarihli ve 2017/3170 Esas, 2017/14110 Karar sayılı ilâmıyla;
” Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimler kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanık …’in suça konu sahte çekleri tahsil edilmek üzere bankaya ibraz ettiğinde banka görevlisi tarafından çeklerin sahte olduğu belirtilerek emniyet görevlilerine haber verilmesi ve sanıkların menfaat elde edemeden yakalanması nedeniyle, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, sanıklar hakkında tamamlanmış suçtan hüküm kurulması”
Nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.03.2018 tarihli ve 2018/10 Esas., 2018/121 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 35 inci maddesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 21.660,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık … müdafiinin temyizi sanığın atılı suçu işlemediğine, suçun zamanaşımı süresinin dolduğuna ve hükmün hukuki dayanaktan yoksun olduğuna,
2. Sanık …’in temyizi atılı suçu işlemediğine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde S.S. Marmaris Deniz Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinde işçi sıfatıyla çalışan ancak bu kooperatifte herhangi bir resmi kaydı bulunmayan ve kooperatif adına çek keşide etme yetkisi verilmeyen sanık …’in kooperatif yetkililerinin bilgi ve rızası dışında ele geçirdiği kooperatife ait çelik kasa anahtarı ile kasayı açarak içerisinden Halk Bankası Marmaris şubesindeki kooperatif hesabına bağlı çek defterinden boş haldeki toplam 16 adet çek yaprağını alarak kooperatiften ayrıldığı, daha sonra sanık …’in bahse konu çeklerden 18.05.2006 keşide tarihli, 8.000,00 TL bedelli, 4166465 seri nolu ve 23.06.2006 keşide tarihli, 18.000,00 TL bedelli, 4166470 seri nolu iki adedini doldurmak ve keşideci kısımlarını imzalamak suretiyle aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmayan sanık …’e verdiği, olay tarihinde sanık …’in bahse konu iki adet çeki tahsil için bankaya ibraz ettiği sırada banka görevlilerinin çeklerdeki keşideci imzalarının kooperatif yetkililerinin imzaları ile uyuşmadığını fark etmeleri üzerine ödeme yapmadıkları ve emniyet görevlilerine haber vermeleri üzerine sanıkların yakalandıkları anlaşılmıştır.
2. Sanıklar, üzerine atılı suçlamayı inkar ettiği belirlenmiştir.
3. Sanığın eylemi neticesinde atılı suça ilişkin olarak;
Sanık …’in kalmakta olduğu Apart Otel odasında yapılan aramada suç konusu çeklerden 9 adedinin daha doldurulmuş şekilde ele geçirildiği, dosyada mevcut Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 11.09.2013 tarihli Uzmanlık Raporuna göre, inceleme konusu çeklerin arka yüzlerinde … adına atfen atılı bulunan imzaların … eli ürünü olduğu, inceleme konusu çeklerin ön yüzlerinde S.S. Marmaris Deniz Motorlu Taş. Koop. adına atfen atılı bulunan imzaların kooperatif yetkilileri … ve … eli ürünü olmadığı ve bahse konu imzaların … eli ürünü olduğunun belirtilmiş olduğu anlaşılmıştır.
4. Mahkemesince, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiştir.
5. Mahkemesince sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunun sübut bulduğu kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.03.2018 tarihli ve 2018/10 Esas., 2018/121 Karar sayılı kararında, sanık …’in bahse konu çeklerden 18.05.2006 keşide tarihli, 8.000,00 TL bedelli, 4166465 seri nolu ve 23.06.2006 keşide tarihli, 18.000,00 TL bedelli, 4166470 seri nolu iki adedini doldurmak ve keşideci kısımlarını imzalamak suretiyle aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmayan sanık …’e verdiği, olay tarihinde sanık …’in bahse konu iki adet çeki tahsil için bankaya ibraz ederek tahsile çalıştığı anlaşılmakla sanıkların savunmaları, katılan ve tanıkların beyanları, bilirkişi ve uzmanlık raporları ile dosya kapsamından sanıklara atılı suçun sübut bulduğu ve suç vasfı gözetildiğinde de zamanaşımı süresinin de dolmadığı anlaşıldığından hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık … müdafii ve sanık …’in yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerine, ancak;
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, Yargıtay 17. Ceza Dairesinin, 20.11.2017 tarihli ve 2017/3170 Esas, 2017/14110 Karar sayılı bozma kararına konu olan Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2014 tarihli ve 2006/389 Esas ve 2013/548 Karar sayılı kararındaki adli para cezasının 24 taksitte ödenmesine karar verildiği halde, anılan bozma kararı sonrası verilen temyize konu hükümlerde, 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca halen uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bozmadan önce verilen hükümler yalnız sanık … müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmesi nedeniyle söz konusu taksit sayısının kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, adli para cezasının 20 taksitte ödenmesine karar verilmesi, dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.03.2018 tarihli ve 2018/10 Esas., 2018/121 Karar sayılı kararında sanık … müdafii ve sanık …’in öne sürülen temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi uyarınca hüküm fıkrasında adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin “20” ibaresinin çıkartılarak yerinde “24” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.01.2023 tarihinde karar verildi.