Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/13853 E. 2023/68 K. 11.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13853
KARAR NO : 2023/68
KARAR TARİHİ : 11.01.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2012 tarihli ve 2011/751 Esas, 2012/525 Karar sayılı kararıyla Sanık …’in, katılanlar …, …, …, …’e yönelik eylemleri yönünden 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delâletiyle aynı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin iki ve dördüncü fıkraları ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 4 kez 1 yıl 2 … hapis ve 2.000,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, karar verilmiştir.
2. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.05.2012 tarihli ve 2011/751 Esas, 2012/525 Karar sayılı kararının sanık … müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay(Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 11.02.2013 tarihli ve 2012/21178 Esas, 2013/2395 Karar sayılı ilamıyla
“5237 sayılı TCK.nun 158.maddesinin 2.fıkrasındaki nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için suç faalinin ismen söylemese bile kimden söz edildiğini karşı tarafın anlayacağı şekilde makamı, rütbesi, ünvanı ve lakabını söylediği kamu görevlilerini tanıdığını hatırının sayıldığını, işini yaptıracağını söyleyerek mağduru kandırması gerektiği,
Somut olayda; sanık ile temyize gelmeyen diğer sanık …’ın katılan …’ya Sağlık Bakanlığı Özel Kalem müdürü olarak kimliği tespit edilemeyen … isimli şahsı tanıştırdıkları ve katılan …’nun 15.12.2011 tarihli duruşmada sanıkların müsteşar nezdinde hatırları olduğunu söylediklerini bildirdiği, katılan …’a oğlu …’un kimlik bilgileri ve resminin bulunduğu altında Sağlık Bakanlığı Persenel Genel Müdürü … … imzası bulunan belgeyi fakslayıp, aynı belgenin fotokopisini … Varol’a vermeleri karşısında;eylemin subutu halinde kamu görevlileriyle ilişkisi olduğundan, onlar nezlinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle TCK 158/2. maddesinde yazılı dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri değerlendirmek görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30.03.2018 tarihli ve 2018/242 Esas, 2018/375 Karar sayılı kararıyla
Sanığın katılan … ve …’a karşı ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delâletiyle aynı Kanun’un 158 inci maddesinin ikinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 3 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına; ancak, 5271 sayılı CMK’nın 307 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınması suretiyle neticeten ayrı ayrı 1 yıl 2 … hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına;

Sanığın katılan … ve …’e karşı ayrı ayrı dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delâletiyle aynı Kanun’un 157 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ayrı ayrı 1 yıl 2 … hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizi; eksik inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulduğuna, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Hakkında daha önce kurulan mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık … ve sanık …’in işsiz şahısları hedef alarak … bulma vaadiyle dolandırıcılık yapma hususunda fikir birliği yaptıkları, bu kapsamda önceden hazırladıkları mizansene uygun olarak …in …’de bulunan ve … arayan katılanlarla temasa geçtiği, … ile birlikte çocuklarını işe girdirme yönünde kandırarak onlardan para aldıkları, bu kapsamda sanık …’in, … ile birlikte katılan …’yu Sağlık Bakanlığı Özel kalem müdürü olarak kimliği tespit edilemeyen … isimli şahıs ile tanıştırdığı, müsteşar nezdinde hatırları olduğunu söyleyerek oğlunu işe girdirme vaadiyle 25.000,00 TL aldığı;
Hakkında daha önce kurulan mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık …’ın katılan …’a oğlu …’u işe girdirmeyi vaadettiği ve para göndermesini istediği, katılan …’ın da sanık …’ın oğlunun TC numarasına kartsız işlem yaparak bankadan havale gönderdiği, …’ın aynı gün Sağlık Bakanlığı antetli, …’ın kimlik bilgilerinin bulunduğu altında Müsteşar Yardımcısı Dr. … …, Personel Genel müdürü … …, Genel Müdür Dr. … … imzaları bulunan T.C. Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü başlıklı personel kabulüne ilişkin belgeyi katılanın oğlu …’a faks çektiği, iki gün sonra da yine Sağlık Bakanlığı antetli, …’ın kimlik bilgileri ve fotoğrafının bulunduğu altında Personel Genel müdürü … … imzası bulunan T.C. Sağlık Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü başlıklı atama belgesini verdiği, …’ın karşılığında 6.500,00 TL aldığı, bu olaylardan bir süre sonra da …’ın sanık … ile geldiği, sanık …’in taşeron olarak çalıştığını, Sağlık Bakanlığında akrabası olduğunu söylediği, yaptıkları bu … için diğer kişilerden 25.000,00 TL aldıklarını, ancak kendisine uygun bir fiyat yapacaklarını söylediği, katılanın sanık …’a da elden 4.500,00 TL verdiği;

Hakkında daha önce kurulan mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık …’ın katılan …’in oğlu…’i 25.000,00 TL karşılığında işe girdirmeyi vaadettiği, katılanın …’in oğlu, abisi ve yeğeni ile … iline giderek … aracılığı ile sanık … ve açık kimliği tespit edilemeyen … ile tanıştığı, burada 10.000,00 TL’yi …’a verdiği, …’ın iki gün sonra da … başvurusunun kabul edildiğini söylemesi üzerine kalan 15.000,00 TL’yi de … isimli şahsa verdiği;
Hakkında daha önce kurulan mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık …’ın, katılan …’a Sağlık Bakanlığında müsteşar tanıdığı olduğunu söylerek işe girdirmeyi vaddetiği, katılanın da 3.000,00 TL’yi …’a verdiği, ancak işe girme olayının gerçekleşmediği anlaşılmıştır.
2. Sanık, kimseyi işe yerleştirmek vaadi ile kandırmadığını, kimseden de para almadığını savunmuştur.
3. Katılanların aşamalarda istikrarlı anlatımları mevcuttur.
4. Sanığın üzerine atılı basit dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenmiştir.
5. Mahkemece, Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verilerek gereklerinin yerine getirildiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık hakkında Katılan …’e Karşı Dolandırıcılık Suçundan Verilen Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda … sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından hükümde hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sanık Hakkında Katılan … ve …’a Karşı Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükümleri Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda … sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

2. Sanığın, kazanılmış … nedeniyle sonuç ceza miktarı belirlenirken, kanun maddesinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 326/son maddesi yerine, 5271 sayılı CMK’nin 307/4. maddesi olarak gösterilmesi, hukuka aykırı bulunmuş olup söz konusu hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilmiştir.
C. Sanık hakkında Katılan …’a Karşı Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Katılan …’un aşamalarda, sanık ile hiç yüz yüze gelmediğini, bu olay ile ilgili sanık ile hiç görüşmediğini, sanığın kendisinden para istemediği beyanı, sanığın da atılı suçu işlemediği savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, hakkında açılan kamu davasından, mahkûmiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraatine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek mahkûmiyetine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Katılan …’e Karşı Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.03.2018 tarihli ve 2018/242 Esas, 2018/375 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık Hakkında Katılan … ve …’a Karşı Nitelikli Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (B-2) bendinde açıklanan nedenle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.03.2018 tarihli ve 2018/242 Esas, 2018/375 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği, hüküm fıkrasının kazanılmış hakka ilişkin paragraflarında yer alan sayılı “CMK’nin 307/4. maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “1412 sayılı CMUK’nin 326/son. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükümlerin, Tebliğname’ye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

C. Sanık Hakkında Katılan …’a Karşı Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenle … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 30.03.2018 tarihli ve 2018/242 Esas, 2018/375 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

11.01.2023. tarihinde karar verildi.