YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13301
KARAR NO : 2023/2666
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Beraat, mahkûmiyet
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.04.2013 tarihli ve 2012/44 Esas, 2013/124 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında
1. Hırsızlık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatine,
2. Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 35 inci maddenin ikinci fıkrası, 62, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 12.500,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
3. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; hırsızlık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik olup eksik araştırma ile karar verildiğine,
2. Sanığın temyiz isteği; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik olup kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanın, içinde davaya konu 29.09.2011 keşide tarihli ve 9.000,00 TL bedelli çekinin de bulunduğu imzasız ve boş çek yapraklarının yol kenarına park etmiş olduğu araçtan çalındığı, sanığın davaya konu çeki kırdırmak amacıyla tanık Y.A. ile irtibata geçtiği, tanığın davaya konu çekin çalıntı olduğunu öğrenmesi üzerine katılan ve polislerle iş birliği yaparak sanığa randevu verdiği, randevu yeri ve saatinde polislerce yakalanan sanığın yapılan kaba üst aramasında suça konu çekin ele geçtiği, sanığın bu şekilde kilitlenmek suretiyle muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanık savunmalarında özetle; yüklenen suçları işlemediğini beyan etmiştir.
3. Katılan aşamalarda özetle; suça konu çekin de içinde bulunduğu çek koçanının imzasız ve boş olarak çalındığını, çekteki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
4. Tanık Y.A. aşamalarda özetle; sanığın suça konu çek yaprağını kendisine paraya çevirmek amacıyla getirdiğini, çek yaprağının çalıntı olduğunu öğrenmesi üzerine sanığı suça konu çekle birlikte yakalattığını beyan etmiştir.
5. Soruşturma aşamasında alınan 12.12.2011 tarihli ekspertiz raporunda; suça konu çekin hakiki olduğu, çekin ön yüzündeki tanzimle ilgili el yazıları ve keşideci imzası ile katılanın mukayese imza ve el yazıları arasında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden ilgi ve irtibat tespit edilemediği belirtilmiştir.
6. 29.08.2011 tarihli Yakalama, Üst Arama, Muhafaza Altına Alma Tutanağına göre; tanık Y.A. ile birlikte buluşma noktasına giden polis memurlarınca yakalanan sanığın kaba üst aramasında davaya konu çek ile birlikte işbu davanın konusu olmayan tamamen sahte olarak üretilmiş başka bir çekin de ele geçtiği anlaşılmıştır.
7. Mahkemece, sanığın yüklenen banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği kabul edilerek bu suçlardan mahkûmiyetine, yüklenen hırsızlık suçundan beraatine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
1. Duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip yüklenen suçun sübutu yönünden vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Gerekçeli karar başlığında gösterilmeyen suç tarihinin, karar başlığının suç tarihi bölümüne, 29.08.2011 olarak mahallinde eklenmesi mümkün görülmüştür.
3. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının ve hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Kanun’un 106 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasında, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesiyle yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile uygulama maddelerinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
5. Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen aşağıdaki husus dışında hukuka aykırılık görülmemiştir;
Tayin edilen 900 gün adli para cezasından, 5237 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1/4, 62 nci madde uyarınca 1/6 oranında indirim yapılıp 52 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca günlüğü 20,00 TL’den paraya çevrilmesi sonucu 562 gün adli para cezası karşılığı 11.240,00 TL yerine hesap hatası yapılarak 625 gün adli para cezası karşılığı 12.500,00 TL belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
B. Hırsızlık Suçundan Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın 11.02.2013 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
C. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 25.04.2013 tarihli mahkûmiyet kararı olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
A. Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkûmiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.04.2013 tarihli ve 2012/44 Esas, 2013/124 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinden “750”, “625” ve “ONİKİ BİN BEŞ YÜZ” ibarelerinin çıkartılıp yerlerine sırasıyla “675”, “562” ve “11.240,00” ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B. Hırsızlık ve Resmi Belgede Sahtecilik Suçlarından Kurulan Beraat ve Mahkûmiyet Hükümleri Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) ve (C) bentlerinde açıklanan nedenlerle Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 25.04.2013 tarihli ve 2012/44 Esas, 2013/124 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen olağan zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.04.2023 tarihinde karar verildi.