YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13103
KARAR NO : 2022/15307
KARAR TARİHİ : 28.09.2022
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
1)Özel belgede sahtecilik suçu yönünden;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.10.2003 tarih ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, onaysız fotokopi niteliğinde olup suret belge özelliği taşımayan belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yeteneği bulunmadığı gözetilerek, suça konu içeriği itibariyle sahte olan “SGK hizmet döküm belgelerinin” onaysız ve imzasız faks çıktısı şeklinde fotokopiden ibaret olması nedeniyle aldatıcılık niteliğinin bulunmadığının mahkemenin gerekçesinde de yer almasına rağmen yasal unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraati yerine mahkumiyetine hükmedilmesi yasaya aykırı,
b)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2)Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden;
Sanık …’ın sahte sigorta hizmet dökümü ve sigortalı hizmet belgelerini kredi tesisi için bankaya sunduğu, iş yeri no bölümünün sanığın iş yerine ait olmadığının banka görevlilerince tespit edilerek krediye onay verilmediği, sanığın sistemde bir sorun olduğunu, belgeleri düzelteceğini, bu iş yerinde çalıştığını beyan etmesi üzerine banka görevlilerinin iş yerinden teyit aldıkları ve belgelerin iş yerinden fakslanmasını istedikleri, iş yeri faks numarasından suça konu sahte hizmet dökümü ve hizmet belgelerinin fakslanması üzerine kendisine kredi tahsis edildiği ve sanığın ilk taksitten itibaren borcunu ödemediği dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın kendisine tahsis edilmeyecek kredinin tahsisi için başından itibaren sahte belgeler sunarak hileli hareketlerine devam ettiği ve bankanın rutin kontrollerinin tamamını yerine getirmesine rağmen bu hileli hareketler sonucu kredi tahsisine … verildiği anlaşılmakla sanığın sübut bulan TCK’nin 158/j-son maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı, sanık müdafisi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.