YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12981
KARAR NO : 2023/2912
KARAR TARİHİ : 12.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR :Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulundukları, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.11.2014 tarihli ve 2014/163 Esas, 2014/184 Karar sayılı kararı ile,
a.)Sanık … hakkında; bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) ve (e) bentleri uyarınca beraatlerine,
b.)Sanık … hakkında; bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) ve (son) bentleri, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları ve 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 18.333,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümleri yönünden, sanık …’nin diğer sanık …’nın eylemine iştirak ettiği anlaşıldığından mahkumiyet hükmü verilmesi gerektiğine, ilişkindir.
2. Sanık …’ın temyiz isteği; üzerine atılı suçların maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanıkların anne-oğul oldukları, suç tarihinde aynı eylem ve fikir birliği içinde birlikte hareket ederek, sanık …’nın annesine ait olan şahsi çeki 30.04.2010 keşide tarihli, 11.000,00.TL bedelli olacak şekilde keşide ederek aldığı baharat karşılığında, birlikte iş yapan katılan …
Vural aracılığı ile müşteki …’ye verdiği, onun da borcuna karşılık müşteki … Tarım Ürünleri Gıda San. Tic. Ltd. Şti.’ne verdiği, bankaya ibraz edildiğinde karşılığının olmadığı anlaşılmıştır.
2. Sanık …, aşamalarda çelişkili savunmalarda bulunmuş, soruşturma aşamasındaki ilk savunmasında çekin üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığı, müşteki şirketle hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığı, çek yaprağını boş vaziyette iken kaybettiğini; 08.09.2010 tarihli savunmasında, suça konu çeki alışveriş karşılığında ismini hatırlamadığı birine verdiği, ameliyat geçirdiğinden unutkanlık yaşadığı, çek üzerindeki imza ve yazılarının kendisine ait olmadığını beyan etmiş; kovuşturma aşamasında ise çekteki imzanın kendisine ait olmadığı, müşteki olan şirket ile hiç bir alış verişinin bulunmadığı, çek yaprağını boş vaziyette kaybettiğini belirtmiştir.
3. Sanık …, aşamalarda ikrar mahiyetinde, çekin ön yüzündeki keşideci imzasının kendisine ait olduğunu, çek bedelini ödediğini, annesi adına açtığı işletmeyi kendisinin işlettiği, bu şirket ile ilgili annesi tarafından verilen resmi bir vekaletname veya yetki belgesinin bulunmadığını belirtmiştir.
4. Katılan …, aşamalarda suça konu çeki …’a verilen mal karşılığında kendisinin teslim aldığını, daha sonra bu çeki şirket sahibi …’ye ibraz ettiği, teslim aldıktan sonra önce kendisinin ciro ettiğini, daha sonra …’de ciro ederek … Tarım Ürünleri Gıda Sanayi şirketine borcuna karşılık verdiklerini, borcu ödeyebilmek için aracını sattığını ve …’nin borcunu ödediğini ancak kendi alacağını tahsil edemediğinden sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtmiştir.
5. Müşteki …, aşamalarda, alınan toptan baharat nedeniyle … tarafından suça konu çekin verildiğini, çeki …’ın ciro ederek alıp kendisine verdiğini, daha sonra borcuna karşılık … Tarım Ürünleri Gıda Sanayi Şirketine ciro ederek verdiğini, çekin arkasındaki adının altında bulunan imzanın tarafına ait olduğunu, çek karşılıksız çıkınca şirketin borcunu kendisinin karşıladığını, kendisinin de alacağını …’dan tahsil ettiğini belirtmiştir.
6. Suça konu çeke ilişkin olarak;
a.) Adana Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünden alınan 09.05.2011 tarihli ekspertiz raporuna göre; suça konu çekin ön yüzündeki yazı ve keşideci imzasının … elinden çıkmadığı,
b.)Adana Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünden alınan 01.02.2012 tarihli ekspertiz raporuna göre; suça konu çekteki 1.ciranta imzasının … elinden çıkmadığı, çekteki diğer yazı ve imzaların elinden çıktığını gösterir nitelikte aralarında uygun ve yeterli kaligrafik bulgular tespit edilemediği,
c.)Adana Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünden alınan 24.01.2013 tarihli ekspertiz raporuna göre; suça konu çekin orijinal olduğu rapor edilmiştir.
7. Mahkemesince sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçunun sübut bulduğu; sanık … hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğine dair her türlü şüpheden uzak somut ve inandırıcı delil elde edilemediği ve ayrıca atılı suçlarla ilgili olarak suç işleme kastı ile hareket etmediğinden suçun manevi unsuru oluşmadığı kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet ve beraat hükümleri kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Gerekçeli karar başlığında “30.04.2014” olarak gösterilen suç tarihinin, müşteki …’nin soruşturma aşamasındaki 12.06.2012 tarihli beyanında, sanığın suça konu çeki Nisan ayının ilk haftasında verdiğini beyan etmesi karşısında, suç tarihinin “04.2010” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
A. Sanık … Hakkında Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır
B. Sanık … Hakkında Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
1. Sanık …’nın, annesine ait çeki keşide edip tedavüle sokarak haksız menfaat elde ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık …’nın mahkûmiyetine yönelik hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık …’ın ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.Ancak;
Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden artırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun’un 52 nci maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, doğrudan elde olunan haksız yararın iki katı esas alınıp bu miktar üzerinden eksiltme yapılmak suretiyle fazla ceza tayini dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
C. Sanık … Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1.Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü aynı Kanun’un 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereği zamanaşımın kesilmesi halinde, zamanaşımı süresinin ilgili suça ilişkin olarak Kanunda belirlenen sürenin en fazla yarısına kadar uzayacağının belirtilmiş olması nedeniyle 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 67 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 04.2010 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
A.Sanık … Hakkında Bilişim Sistemlerinin Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümün de (A) nolu alt bendinde açıklanan nedenle Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.11.2014 tarihli ve 2014/163 Esas, 2014/184 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B.Sanık … Hakkında Bilişim Sistemlerinin Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçundan Kurulan Mahkumiyet Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümün de (B) nolu alt bendinde açıklanan nedenle, Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.11.2014 tarihli ve 2014/163 Esas, 2014/184 Karar sayılı kararına yönelik sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükünün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasının (B) bendinde yer alan adli para cezasına ilişkin kısımların tamamen çıkarılarak yerine ”sanık …’nın 5237 sayılı TCK’nın 158/1-son maddesi gereğince 1.100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nin 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 916 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 TL’den hesap edilerek sonuç olarak 18.320,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C.Sanık … Hakkında Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Beraat Hükmü Yönünden
Gerekçe bölümünde (C) bendinde açıklanan nedenle, Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin, 13.11.2014 tarihli ve 2014/163 Esas, 2014/184 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
12.04.2023 tarihinde karar verildi.