Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/12972 E. 2023/1 K. 09.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12972
KARAR NO : 2023/1
KARAR TARİHİ : 09.01.2023

B O Z M A Ü Z E R İ N E

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde
olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.10.2013 tarihli ve 2011/553 Esas, 2013/853 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında basit dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.10.2013 tarihli ve 2011/553 Esas, 2013/853 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesinin 09.12.2015 tarihli ve 2015/18934 Esas, 2015/7912 Karar sayılı kararı ile sanığın sahte sürücü belgesi ile motorlu araç tescil belgesini kullanarak haksız menfaat temin ettiği dolandırıcılık eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine temas edip etmediğinin değerlendirilmesi için Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilerek ve ayrıca 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının gözetilmesine işaret edilerek bozulmasına karar verilmiştir.
3. … 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2016 tarihli ve 2016/100 Esas, 2016/193 Karar sayılı kararı ile bozmaya uyularak görevsizlik kararı verilmiştir.
4. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2016 tarihli ve 2016/197 Esas, 2016/509 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 62 nci maddesinin ikinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 1 yıl 8 … hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, sonuç olarak 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son cümlesi uyarınca 1 yıl hapis ve 600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizi; sanık hakkında verilen mahkumiyet kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanların … ilinden … iline 180.000,00 TL tutarlı parça kumaş ve konfeksiyon mamulünü nakletmek için ismini … olarak tanıtan sanık …’la 13.09.2005 tarihinde anlaştıkları, sanığın anlaşma sırasında nakliyede kullanacağı araca ait ruhsat ve sigorta poliçesi ile ehliyet fotokopisi sunduğu, sanık tarafından sunulan bu belgelerin sahte olduğu, sanığın nakletmek için teslim aldığı ürünleri mal edindiği anlaşılmıştır.
2. Sanığın sunduğu ehliyet, araç ruhsatı ve sigorta poliçesi fotokopilerinin araştırılması sonucu; sunduğu sigorta poliçesinin ilgili sigorta şirketi tarafından düzenlenmediği, … adına sunduğu ehliyet fotokopisinin de sahte olduğu, …’un ehliyetinin (B) sınıfı olmasına karşın sanığın sunduğu ehliyet fotokopisinin (E) sınıfı sürücü belgesine ait olduğu, araç ruhsatının da …’un babasına ait olduğu, …plaka sayılı kamyonun … ili civarında yük taşımacılığı yaptığı, … iline hiç gelmediği tespit edilmiştir.
3. Katılanların … iline gönderdiği mamullerin teslim edilmemesi üzerine sanığın anlaşma sırasında verdiği cep telefonu numarasını yapılan araştırma sonucunda fiilen sanığın kullandığı belirlenmiştir.
4. Sanığın suçlamayı inkar etmesine rağmen, katılanlar sanığı teşhis etmiştir.
5. Mahkemece sübut bulan suçtan sanığın mahkumiyetine dair temyiz incelemesine konu hüküm kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2016 tarihli ve 2016/197 Esas, 2016/509 Karar sayılı kararında, sanığın ismini farklı tanıtmak suretiyle sunduğu sahte araç ruhsatı ve ehliyet fotokopileri ile dolandırıcılık suçunu işlemesi nedeniyle mahkumiyet hükmü verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda … sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
3. Sanık hakkında kurulan hükümde Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen bozma öncesi verilen 31.10.2013 tarihli kararın yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle 600,00 Tl adli para cezasının 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 4 eşit taksit halinde ödenmesine karar verilmesi yönünde kazanılmış … bulunduğu gözetilmeden, sonuç ceza olarak sanığın kazanılmış hakkında işaret edilip 600,00 TL adli para cezasına hükmedilmesine rağmen 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bu cezanın taksitlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi, ayrıca kasten işlenmiş olan suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinde belirtilen hak yoksunluklarının tatbik edilmemesi hususları dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 29.12.2016 tarihli ve 2016/197 Esas, 2016/509 Karar sayılı kararında sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasından taksitlendirme yapılmasına yer olmadığına dair bölümün çıkarılarak yerine “Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının miktarı ile sanığın ekonomik ve şahsi halleri dikkate alınarak 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince takdiren birer aylık eşit taksitler halinde 4 ayda tahsil edilmesine” ve bu bölümden sonra gelmek üzere “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ile üçüncü fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibarelerinin yazılması suretiyle, hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.01.2023 tarihinde karar verildi.