YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12749
KARAR NO : 2023/3356
KARAR TARİHİ : 27.04.2023
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.03.2014 tarihli ve 2012/105 Esas, 2014/46 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35, 62, 52 ve 51 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis ve 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
b) Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.
2. Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.03.2014 tarihli ve 2012/105 Esas, 2014/46 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesinin 11.04.2016 tarihli ve 2016/4288 Esas, 2016/4284 Karar sayılı kararı ile sanığa isnat edilen eylemin kamu kurum ve kuruluşların araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.04.2017 Tarihli ve 2016/215 Esas, 2017/126 Karar Sayılı Kararı ile Sanık Hakkında;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçundan 5237 sayılı Kanun’un 158 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, 35, 62, 52, 51 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 20,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
b) Resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 62 nci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, sanığın cezalandırılmasını gerektirir yeterli delil olmadığından beraat etmesi gerektiğine, delillerin hatalı takdir edilerek usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, borçlu imzasının katılana ait olmadığını bildiği suça konu 95.600,00 TL bedelli, 01/06/2010 düzenleme ve 01/11/2010 vade tarihli bono ile icra takibi başlattığı, imzaya itiraz davası nedeniyle sanığın bedel tahsili yapamadığı, bu suretle resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu olan icra dairesini araç edinmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddiasıyla kamu davaları açılmıştır.
2. Sanık, meyve alım satımıyla uğraştığını, katılandan elma siparişi karşılığı para verdiğini, ancak katılanın malı teslim etmemesi ve parayı da iade etmemesinden dolayı suça konu bonoyu katılandan aldığını beyanla suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Katılan, sanığı tanımadığını, bu miktarda borç almasının mümkün olmadığını, icra takibi ile olaydan haberi olduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını, olay nedeniyle haciz işlemi yapıldığından mağdur olduğunu, zararının giderilmediğini beyan etmiştir.
4. Savunma tanıkları Ş.K., A.İ.K. ve A.T., sanığın emlakçılık yaptığını, sanığın iş yerine gittiklerinde katılan ve bir kaç kişinin orada olup elma alışverişi nedeniyle görüşme yaptıklarına şahit olduklarını beyan etmişlerdir.
5. Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı ekspertiz ve İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi raporlarına göre, borçlu imzaları ve ön yüzdeki yazıların sanığa veya katılana ait olmadığı, arka yüzdeki yazı ve imzanın sanığa ait olduğu belirlenmiştir.
6. İcra takibi sonrası katılanın icra hukuk mahkemesinde açtığı imzaya itiraz davasında davacının imzaya itirazının kabulü ile Eğirdir İcra Müdürlüğünün 2011/677 sayılı dosyasında yürütülen icra takibinin durdurulmasına karar verilmesine dair kararının Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 05.07.2017 tarihli ve 2016/17375 Esas, 2017/10309 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
7. Mahkemece, suça konu bono incelenerek, “subut bulan suçlardan sanığın mahkûmiyetine dair temyiz incelemesine konu hükümler kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
1. Katılanın sanığı tanımadığını ve sanığın bahsettiği hususlarla uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığı yönündeki beyanları, ekspertiz ve Adli Tıp Raporlarına göre imzanın katılana ait çıkmaması, sanığın, meyve ticareti yaptığını ve katılanla uzun süredir iş yaptığını, katılandan sipariş ettiği elma karşılığı önce parayı verdiğini, ancak elmaların iyi olmadığını söyleyip malı teslim etmediği gibi parayı da geri vermediğinden verdiği paraya karşılık senet istediğini, katılanın da tanıklar huzurunda kendisine senet verdiğini beyan ettiği, ancak; 100.000,00 TL kapora bırakacak kadar ticaret işiyle uğraşan bir tacirin verdiği yüksek meblağ karşılığında hiçbir senet almaması, alım satım ile uğraşmasına rağmen hiçbir defter ibraz edememesi, sanığın soruşturma aşamasında söylememesine rağmen Mahkemede yanında tanıklar varken katılanın arkadaşları ile birlikte emlak dükkanına gelip oradaki karışıklıktan yararlanılarak senedin verildiğini ve 95.600,00 TL gibi yüksek meblağlı bir senette imza selahiyetini mağdurla sürekli iş gördüğünden dolayı kontrol etmediği yönündeki savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmaması gerekçeleriyle savunmasına itibar edilmeyerek verilen mahkumiyet hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Isparta 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 18.04.2017 tarihli ve 2016/215 Esas, 2017/126 Karar sayılı, kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
27.04.2023 tarihinde karar verildi.