YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12164
KARAR NO : 2021/7244
KARAR TARİHİ : 27.09.2021
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.04.2021 tarih ve 2020/11071 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.06.2021 tarih ve KYB-2021/54904 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheliler … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda … Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31.01.2020 tarihli ve 2019/1905 soruşturma, 2020/79 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii … Sulh Ceza Hâkimliğinin 12.02.2020 tarihli ve 2020/329 değişik iş sayılı kararının “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi hâlde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde özetle; müvekkilinin aracını satmak için sahibinden.com sitesine ilan verdiğini, şüpheli … kendisine ulaşarak aracı almak istediğini, ancak işleri sebebiyle yol masraflarını karşılayarak müvekkilinin …’e gelmesini istediğini, müvekkilinin oğlu … ile 10.12.2018 tarihinde … … ilçesine geldiklerini, şüpheli…in sigortacı, şüpheli …’in kendisine oto kaportacısı olduğunu, aracının … tarafından alınacağını, kendilerinin işlemleri hızlandırmak için geldiklerini söylediklerini, …’ın araç üzerindeki 21.400,00 Türk lirası taşıt rehnini kaldırdığını, …’ın 100.000,00 Türk lirası tutarında kredi çekip satış bedelini ödeyeceğini belirttiğini, asıl borçlunun … olduğu 100.000,00 Türk lirası bedelli senedin müvekkiline verildiğini, müvekkilinin ise lehtarı … … olan 21.400,00 Türk lirası bedelli senedi imzalayarak …’a verdiğini, senedin…’in el yazısıyla yazıldığını, yine …’in el yazısıyla satıştan sonra kalan bakiye bedel 78.600,00 Türk lirasının müvekkilinin hesabına yatırılacağını belirtir şekilde sözleşme yapıldığını, ancak bu ibarenin “… …’ya satıcı evine bırakmaya gidildiğinde elden nakit verilmiştir” şekilde sonradan değiştirildiğini, noterde aracın …’a devri sağlandıktan sonra, müvekkilinin noterden çıkartılarak aracın şüpheli …’in oğlu …’a vekaleten…’a devredildiğini, satış sonrası bedelin ödenmesi konusunda… ve …’ın kendisini oyaladığını, ödemenin yapılacağı gün kahvehanede beklerlerken …’ın kontör yükleme bahanesiyle uzaklaşarak izini kaybettirdiğini, müvekkilinin imzaladığı 21.400,00 Türk lirası bedelli senedin lehtarının … olduğu, lehtarın …acıklının …, düzenleme tarihinin 10.12.2018, vade tarihinin 20.12.2018, düzenleme yerinin … ve senet bedelinin 21.400,00 Türk lirası olan senet ile müvekkiline karşı … İcra Müdürlüğünün 2019/78 esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, lehtarı …olan 21.400,00 Türk lirası bedelli bir senedin düzenlenmediğini, senedin sahte olduğunu, bu nedenle şüpheliler tarafından resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğinin iddia edildiği somut olayda, senedin imza incelemesi için Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, 19.09.2019 tarihli raporda, senet üzerindeki imzaların müştekinin eli ürünü olduğunun belirtildiği, bu nedenle imza dışındaki yazıların araştırılmasına gerek duyulmadığı, imzanın müştekinin eli ürünü olması sebebiyle ortada soruşturmayı gerektirir herhangi bir suç unsuru bulunmadığından bahisle, … Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; somut olayda, şüphelilerin müşteki ile müştekinin oğlu tanık …’in şüphelilerle önceden tanışıklıklarının bulunmadıklarını, araç satışı için bir araya geldiklerini beyan etmelerine rağmen şüphelilerin ifadelerinde müştekinin şüpheli …’e borcu olması dolayısıyla senedi vermesi iddialarının örtüşmediği, 19.09.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel … …’in eli ürünü olduğu, senetteki yazılar hususunda sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için …, … ve … yazı örneklerinin temini gerektiğinin bildirildiği, bu nedenle senetteki diğer yazıların şüphelilere ait olup olmadığının belirlenmesi için yazı örneklerinin alınarak tekrardan bilirkişiye gönderilmesi gerekirken, eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itiraz üzerine, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi yerine, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
… Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/2256 soruşturma sayılı, … İcra Müdürlüğünün 2018/964 Esas sayılı, … İcra Müdürlüğünün 2019/78 Esas sayılı, … İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/5 Esas sayılı dosya “asılları“ ile … adli emanetinin 2020/23 sırasında kayıtlı bulunan suça konu bononun, incelenmesi için getirtilmesinden sonra iadesinin temini amacıyla dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 27.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.