Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2021/11177 E. 2023/5582 K. 04.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11177
KARAR NO : 2023/5582
KARAR TARİHİ : 04.07.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/180 E., 2016/250 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Temyizin kapsamına göre;
1. Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.09.2013 tarihli ve 2013/85 Esas, 2013/247 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cazalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2. Sanığın denetim süresi içerisinde 09.01.2015 tarihinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkûmiyetine karar verilmiş ve bu kararın 29.03.2016 tarihinde kesinleşmesi üzerine işbu dosyaya ihbarda bulunulmuştur.

3. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 6 ay hapis hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 29.04.2021 tarihli ve 2016/343629 sayılı, hükmün düzeltilerek onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi, eksik araştırma ile karar verildiğine, sanığın suçu işlemediğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkindir.

III. GEREKÇE
Sanığın yokluğunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, bilinen en son adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre tebliğ edilmesi gerekirken, doğrudan MERNİS adresine aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca yapılan tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle kararın kesinleşmediği ve bu sebeple anılan kararda öngörülen denetim süresinin de başlamayacağı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.10.2018 tarihli, 2017/8-952 Esas ve 2018/403 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleşmemesi nedeniyle zamanaşımının durmayacağı, denetim süresi başlamadığı için de sanığın bu durumu bilerek bu süre içerisinde kasıtlı suç işlendiğinden bahsedilemeyeceği ve açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşullarının bulunmadığından Mahkemece verilen 02.06.2016 tarihli mahkûmiyet hükmü hukuki değerden yoksun olup dava zamanaşımını kesmeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü; aynı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 29.07.2013 tarihli sorgu olduğu ve bu tarihten temyiz inceleme tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen olağan zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.07.2023 tarihinde karar verildi.