YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11168
KARAR NO : 2022/7449
KARAR TARİHİ : 27.04.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu’na aykırılık
HÜKÜM : Beraat
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca vekil ile takip edilen davalarda tebligatın vekile yapılması zorunlu olup doğrudan şikâyetçi kuruma yapılan tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle, şikâyetçi kurum vekilinin öğrenme üzerine yaptığı temyizinin süresinde olduğunun kabulüne; 5271 sayılı CMK’nin 260/1. maddesi gereğince, 04.09.2013 havale tarihli dilekçe ile katılma talebinde bulunan ve mahkemece bu talebi karara bağlanmayan suçtan zarar gören şikayetçi kurumun CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek Mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin usulsüz olarak verilen 30.05.2016 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Sanık hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura kullanma suçundan mütalaa verildiği halde, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 30.07.2013 tarihli iddianamesi ile mütalaaya aykırı olarak sahte fatura düzenleme suçundan dava açıldığı, Mahkemece öncelikle durma kararı verilip sanık hakkında ilgili takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan dava şartı olan mütalaa verilip verilmeyeceğinin vergi dairesi başkanlığından sorulmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sahte fatura düzenleme suçundan beraat kararı verilerek sahte fatura kullanma suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi yasaya aykırı ise de; zamanaşımının olumsuz muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığa yüklenen “Vergi Usul Kanunu’na aykırılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 27.03.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 27.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.