YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11030
KARAR NO : 2022/19990
KARAR TARİHİ : 30.11.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
…
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarihli, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “belgede sahtecilik” suçunun hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceğinin anlaşılması karşısında, Dairemizin 07.11.2022 tarihinde kesinleşen, 2019/8879 Esas ve 2022/18562 Karar sayılı dosyası nazara alındığında, sanık tarafından aynı bankaya başka mağdurların ismi yazılarak farklı bonolar verildiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında bu dosya ve başka benzer dosyalarla ilgili dava açılmış ise mümkünse davaların birleştirilmesi, açılmış bir dava sonucu hüküm kurulmuş ve buna ilişkin cezanın kesinleşmiş olması halinde ise bu davayı ilgilendiren tüm bilgi ve belgelerin okunaklı ve onaylı örneklerinin dosyaya intikali sağlandıktan sonra eylemin zincirleme biçimde işlenmiş tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunun kabulü halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 tarihli 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere tayin olunacak cezadan daha önceden verilip kesinleşmiş cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan eksik inceleme ve değerlendirme sonucu hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle CMK’nin 231/8. maddesine değişiklik getiren ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına bir kez karar verileceğine ilişkin düzenlemenin, suç tarihinde sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmesi dikkate alındığında; sanığın sabıkasında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların engel oluşturmaması karşısında yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK’nin 231/5. maddesinin uygulanmasını talep eden sanık hakkında anılan kanun maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
2-Adli emanetin 2014/2913 sırasında kayıtlı suça konu senet hakkında bir karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.