Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/946 E. 2023/3839 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/946
KARAR NO : 2023/3839
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.05.2015 tarihli ve 2013/751 Esas, 2015/151 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve suça konu belgenin müsaderesine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 06.02.2020 tarihli, 2019/128701 sayılı ve hükmün bozulması gerektiği görüşünü içeren Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz istemi; temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenirken ve takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi ve suça konu belgenin müsaderesine karar verilmesi nedeniyle hükmün bozulması talebine ilişkindir.
Sanık müdafinin temyiz istemi; eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilmiş olması, sanığın suç kastı ve yasal neden yokken alt sınırdan uzaklaşılarak karar verilmesi ve takdiri indirim uygulanmaması nedenleriyle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın 20.07.2013 günü … plakalı aracıyla seyir halinde iken trafik görevlilerince durdurularak ehliyet ve ruhsat kontrolü yapıldığı sırada ibraz etmiş olduğu l217232 seri no.lu … belgesinin … … isimli şahsa ait olduğu tespit edilerek sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılmıştır.
2. Sanık aşamalardaki savunmalarında, suça konu belgeyi 10 yıl önce aldığını, yabancı ehliyeti olduğunu, 1989’dan beri İsviçre’de yaşadığını, Türkiye’de sıkıntı yaşamamak ve kursa gitmemek için İsviçre’den tanıdığı arkadaşı vasıtasıyla 1000 İsviçre frangı, fotoğraf ve gerekli belgeleri vermek suretiyle … belgesini alıp kullandığını, şimdiye kadar hiçbir sorun yaşamadığını, Türkiye’de para karşılığında … belgesi almanın normal olduğunu beyan etmiştir.
3. Samsun Kriminal Polis Laboratuvarının 10.10.2013 tarihli uzmanlık raporunda, … belgesinin tümden sahte olarak üretildiği ve aldatıcı niteliğinin bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
4. Mahkemece, suça konu … belgesi incelenmiş aldatıcı niteliğinin bulunduğu ve sanığın hayatın olağan akışına uygun olmayan savunmaları karşısında üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Tebliğname Yönünden
Mahkemece 5237 sayılı Kanun’un Cezanın belirlenmesi başlıklı 61 … maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kriterler ile aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında ifade edilen cezada orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmak suretiyle temel cezayı takdir eden mahkemenin takdir ve kabulünde isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
B. Diğer Temyiz Sebepleri Yönünden
1. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin uygulanmanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
2. Sanığın ikrar içeren savunması, kriminal raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkûmiyetine karar veren mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
3. Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen suça konu belgenin dosyada delil olarak saklanması yerine, 5237 sayılı Kanun’un 54 üncü maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde (B-3) numaralı bentte açıklanan nedenle Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 14.05.2015 tarihli ve 2013/751 Esas, 2015/151 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan suça konu belgenin müsaderesine karar verildiği paragrafta bulunan; “TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine” ibaresinin çıkarılarak yerine, “dosyada delil olarak saklanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.