Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/779 E. 2020/3327 K. 22.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/779
KARAR NO : 2020/3327
KARAR TARİHİ : 22.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesinin 1. fıkrasındaki “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen 2. fıkrasındaki “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmüne aykırı olarak, yokluğunda verilen kararın hükümlünün dosyadaki bilinen en son adresi olan 10/03/2014 hakim havale tarihli temyiz dilekçesinde bildirdiği “Çağdaş Kent Mahallesi, Gimem Sitesi, A Blok, 58/18, D:8” adresi yerine 13/11/2012 tarihli sorgusunda bildirdiği adrese tebligat çıkartılıp iade edilen tebligattan sonra Mernis adresine 7201 sayılı Kanunun 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligat işlemi geçersiz olduğundan hükümlünün kararı yasal sürede temyiz ettiği kabul edilerek mahkemenin 14.06.2019 tarihli ikinci ret kararı yok hükmünde kabul edilip sanık hakkındaki 14/05/2019 tarihli temyiz taleplerinin reddine ilişkin ek karar kaldırılarak, yapılan incelemeye göre;
A) Sanık hakkında “Defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
B) Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, suça konu faturaları düzenleyen şirketin yetkilisi olduğunu, ancak şirketin bütün işlemlerini … ve …’ın yaptığını, bu şahısların kendi adlarına borçlarından dolayı iş yeri açamadıklarını, sanık adına 2008 yılında Kanka Yemekçilik isimli iş yerini kurduklarını, karşılığında sanığın Bağ-kur borçlarını ödemeyi vadettiklerini, ancak Metropolde Fethiye Adalı Muhasebe bürosunda çalışan …’ın kendisine Kanka Yemekçiliğin vergi borçlarının ödenmediğini bildirmesi üzerine bu şahısları uyardığını ancak daha sonra … ve …’ın Kanka Yemekçilik’i fiilen başkalarına devredip şirkete ait fatura ve belgeleri yanlarında götürdüklerini ve sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgisinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1- Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması,
2- Dosyada temin edilecek faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını ve … ile …’a ait olduğunu söylemesi halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekilme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, ayrıca sanığın 17/07/2012 tarihli ifadeside bildirdiği Metropolde Fethiye Adalı Muhasebe bürosunda çalışan …’ın tanık sıfatıyla dinlenmesi,
3- … ile …’ın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık ile bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,

4-Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ya da … ile … ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanığı tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.