Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/6332 E. 2022/2543 K. 17.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6332
KARAR NO : 2022/2543
KARAR TARİHİ : 17.02.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1) Sanık hakkında, kendi imkanları ile katılan … isimli şirkette işe girmiş olmasına rağmen kursiyeri olduğu İş ve İşçi Bulma Kurumu ile anlaşmalı olan ….. Bilgisayar şirketi vasıtasıyla işe girmiş gibi şirket yetkilileri ile birlikte sahte işe giriş bildirgesi ve maaş bordrosu düzenleyerek SGK Konya İl Müdürlüğüne verdiği iddiasıyla açılan kamu davasında; soruşturma evresinde alınan bilirkişi raporunda; ….. Bilgisayar Şirketi tarafından sunulan işe giriş bildirgesinde meslek adı, kodu ve görev kodu bölümlerinin boş olduğu, bu haliyle sisteme girişinin mümkün olmadığının belirtildiği ve söz konusu belgede işveren…… A.Ş.nin imza ve kaşesinin bulunmadığı anlaşılmakla; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 tarih 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve aldatma keyfiyetinin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği ve belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, yasal unsurlarının tam olup olmadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunda gözlem yapılması gerektiği anlaşılmakla, suça konu belge asıllarının getirtilerek özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
2) 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesinde, “değişik zamanlarda” ibaresine yer verilmiş olması nedeniyle, aynı zamanda düzenlenen belgeler nedeniyle zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmakla; suça konu sahte belgelerin aynı anda ele geçirilmesi, değişik zamanlarda düzenlendiğine dair delil bulunmaması karşısında; 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesinin uygulanması koşullarının oluşmadığı, ancak belge sayısının temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında bu madde uyarınca cezada artırım yapılması;
3) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.