Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/6255 E. 2023/7931 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6255
KARAR NO : 2023/7931
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/16 E., 2015/570 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2014/16 Esas, 2015/570 Karar sayılı kararıyla;
Sanık hakkında, resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; belge aslı getirtilerek duruşmada aldatıcılık vasfı incelenerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması yasaya aykırı bulunduğundan, hükmün bozulmasına karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; aracın çalıntı olduğunu bilmediği, haksız yere mahkum olduğu gerekçeleriyle hükmün bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Başka bir olayla ilgili takip yapılırken sanığın elindeki araba anahtarını yere atarak kaçtığının tespit edildiği, fark edilip yakalandığı, attığı anahtarın … plakalı aracı açtığı, şasi numarasıyla karşılaştırıldığında aracın gerçek plakasının …olduğu ve çalıntı kaydı bulunduğu anlaşılmış, sanık hakkında mühürde sahtecilik suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Sanık savunmasında; akrabalarının mal taşımasına yardım etmek için mahalleden tanıdığı arkadaşı …’dan aracının anahtarını istediğini, aracın çalıntı olduğunu bilmediğini, polislerin gelmesi üzerine elindeki anahtarı attığını ve yakalandığını beyan etmiştir. Sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturma ihtimaline binaen ek savunması alınmıştır.
3. 23.12.2013 tarihli uzmanlık raporuna göre; tamamen sahte oluşturulan araç plakasında basılı bulunması gereken Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu içerikli soğuk mühür izinin bulunmadığı, ilk bakışta aldatma kabiliyeti bulunduğu tespit edilmiştir.
4. Mahkemece, sanık hakkında atılı suçun sübuta erdiği belirlenerek mahkumiyet hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliği bulunup bulunmadığının takdirinin yargılamayı yapan hakime ait olduğu gözetilerek emanette olan suça konu iki adet plakanın duruşmaya getirilip özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, gerekçeli kararda tartışılması, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuş,
2. Kabule göre; 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliğini bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.11.2015 tarihli ve 2014/16 Esas, 2015/570 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

02.11.2023 tarihinde karar verildi.