Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/6209 E. 2023/6127 K. 14.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6209
KARAR NO : 2023/6127
KARAR TARİHİ : 14.09.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2020/154 E., 2020/199 K.
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.12 2015 tarihli ve 2013/138 Esas, 2015/301 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 23. Ceza Dairesinin 06.06.2016 tarihli ve 2016/7378 Esas, 2016/7273 Karar sayılı kararı ile resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.08.2019 tarihli yazısı ile onama kararının kaldırılarak kararın bozulmasına karar verilmesi için itirazda bulunduğu, Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 17.07.2019 tarihli ve 2019/2873 Esas, 2019/7862 Karar sayılı kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde görülmediğinden reddine karar verilerek dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.02.2020 tarihli ve 2019/15-431 Esas, 2020/107 Karar sayılı kararı ile itirazının kabulü ile yerel mahkeme kararının eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Bozma üzerine, Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.09.2020 tarihli ve 2020/154 Esas, 2020/199 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; çekin aldatıcılık kabiliyetine haiz olmadığına, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğine, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY ve OLGULAR
1. Sanık …’ın ticari ilişki nedeniyle Antalya Depar Turizm Ltd. Şti. tarafından teminat amacıyla kendisine verilen çekin üzerinde daksille tahrifat yaparak satın almış olduğu inşaat malzemeleri karşılığında İge Eren Yapı Malzemeleri şirketinin sahibi ve yetkilisi olan katılanlar Yasemin ve …’a ciro ederek verdiği, suça konu çekin katılan … tarafından bankaya ibraz edildiği, banka çalışanı tarafından daksil ile yapılan tahrifatların fark edilerek çekin işlemsiz olarak iade edildiği, bunun üzerine katılan … tarafından icra takibi başlatıldığı, keşideci şirket tarafından çekin cirosunun şirket tarafından sınırlandırıldığı ve teminat amacıyla sanığa verildiği gerekçesiyle takipin iptaline yönelik dava açıldığı ve Manavgat İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/437 Esas ve 2011/380 Karar sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiği, sanığın şikâyetçi şirketten teminat amaçlı olarak aldığı çekte dolandırıcılık kastıyla tahrifat yaparak borcuna karşılık katılanlara verme şeklindeki eylemlerinin resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını oluşturduğu iddiasıyla kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.

2. Sanık savunmasında, suça konu çeki şikâyetçi şirketten aldığında çekin arkasında “sözleşmeye istinaden verildiğine dair ibareler ile “Teminattır. Ciro edilemez” ibarelerinin bulunduğunu, daha sonra çeki tahrifatsız şekilde katılan …’a şirketine ait kaşesini basıp imzalayarak teminat amaçlı olarak teslim ettiğini, ancak katılan …’ın daha sonra bu çek üzerinde ve arkasında yazan “Teminattır. Ciro edilemez” ibarelerini silerek çeki tahsile koyduğunu, teminat amaçlı aldığı çeki yine teminat amaçlı olarak katılanlara verdiğini, bir hata sonucu çeki ciro ettiğini, suçlamayı kabul etmediğini, ifade etmiştir.
3. Katılan … beyanında, İge Eren Yapı Malzemeleri şirketinin eşi … adına kayıtlı olduğunu, ancak şirketi fiilen kendisinin idare ettiğini, satmış oldukları mal karşılığında suça konu çeki sanık …’dan aldıklarını, çeki aldığında üzerinde “teminattır, ciro edilemez” şeklinde bir yazı bulunmadığını, ancak Melita İhracat Sanayi Limited Şirketi yazan yerin üst kısmında beyaz bir çizgi olduğunu, çekte herhangi bir değişiklik yapmadığını ve şikâyetçi olduğunu beyan etmiştir.
4. Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 26.03.2013 tarihli ve BLG-2013/ 0553 sayılı ekspertiz raporuna göre, suça konuda çekin “Tacir” ibareli bölümünün alt kısmında daksilleme yapıldığı, daksil ile kapatılan bölümde evvelce “TEMİNATDIR. CİRO EDİLEMEZ” içerikli yazıların bulunduğu tespit edilmiştir.
5. Suça konu çek aslının dosyada mevcut olduğu anlaşılmıştır.
6. Manavgat İcra Hukuk mahkemesinin 2011/437 Esas ve 2011/380 Karar sayılı kararının dosya içerisine alındığı anlaşılmıştır.
7. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.02.2020 tarihli 2019/15-431 Esas, 2020/107 karar sayılı bozma kararına uymak suretiyle, Mahkemece suça konu çek aslını duruşmada incelenmiş, özellikleri tutanağı geçirilmiş ve çekin mevcut haliyle unsurlarının tam ve aldatıcılık kabiliyetinin mevcut olduğu kabul edilmiştir.
Yargılama sonucunda, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun sübut bulduğu kabul edilerek temyize konu mahkûmiyet kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2011 tarihli, 2011/6-94 Esas ve 2011/133 Karar sayılı kararında belirtildiği gibi sanığın eylemine ilişkin 22.12.2015 tarihli mahkûmiyet hükmünün “onanmasına” dair Yargıtay 23. (Kapatılan) Ceza Dairesinin 2016/7378 Esas ve 2016/7273 Karar sayılı ilamının karar tarihi olan 06.06.2016 tarihinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2019 tarih ve KD-2019/4211 sayılı itirazı üzerine, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verildiği 18.02.2020 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu belirlenerek yapılan incelemede;

Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 15.09.2020 tarihli ve 2020/154 Esas, 2020/199 Karar sayılı kararına yönelik sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.09.2023 tarihinde karar verildi.