Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/574 E. 2023/3778 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/574
KARAR NO : 2023/3778
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesinin,04.06.2015 tarihli ve 2015/331 Esas, 2015/609Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddenin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.12.2019 tarihli ve 11-2019/128726 sayılı bozma görüşünü içeren tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, müvekkilinin suç işleme kastı olmadığına, ödenmiş borçla ilgili haciz kaldırma yazısı olduğuna, evrakın ilk başta sahteciliğinin anlaşıldığına, cezanın ertelenmesine herhangi engel bulunmadığı halde cezanın infazına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık hakkında başlatılan icra takibi üzerinden çalıştığı kuruma maaş haciz müzekkeresi yazıldığı, dosyada alacaklı vekilinin haciz kaldırma talebinin olmaması ve icra müdürlüğünce de borçlunun çalıştığı kuruma maaş haciz kaldırma yazısı gönderilmemesine rağmen müdürlük adına düzenlenen sahte müzekkereyle maaş haczinin kaldırıldığı iddiasıyla sanık hakkında üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Sanık aşamalarda alınan savunmalarında; hakkında başlatılan icra takibi doğrultusunda avukatına ödeme yaptığını, avukatın haciz kaldırma yazısı gecikince maaşından kesinti olmaması için maaş kaldırma yazısı düzenleyip icra müdürü yerine imzalayarak muhasebeye teslim ettiğini belirterek atılı suçlamayı ikrar etmiştir.
3. Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 09.01.2015 tarihli ve BLG-15/00031 sayılı raporunda; suça konu belge üzerindeki imzaların sanık ve suçtan zarar görenin elinden çıkıp çıkmadığına yönelik kanaat edinilemezken, suça konu belge üzerindeki yazıların sanık ve suçtan zarar görenin elinden çıkmadığına dair tespitte bulunulmuştur.
4. Mahkemece yapılan incelemede; suça konu müzekkerenin ilk bakışta sahteliğinin anlaşılamaması nedeniyle aldatma niteliğini haiz olarak düzenlendiği belirtilmiştir.
5. Mahkeme tarafından, sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği kanaatine varılarak mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Dosya içerisinde mevcut bulunan sanık savunması, …’in beyanı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkûmiyetine ve erteleme hükümlerinin uygulanmasına karar veren mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından sanık müdafiinin bu yöndeki temyiz sebepleri kabul edilmiş ve tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kars 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 04.06.2015 tarihli ve 2015/331 Esas, 2015/609 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.05.2023 tarihinde karar verildi.