Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/5668 E. 2020/7531 K. 21.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/5668
KARAR NO : 2020/7531
KARAR TARİHİ : 21.12.2020

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 20/10/2020 tarih ve 2020/12219 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/11/2020 tarih ve KYB-2020/96457 sayılı ihbarname ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 43/1-2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/11/2013 tarihli ve 2013/392 esas, 2013/607 sayılı kararının “Benzer bir olay sebebiyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04/10/2011 tarihli ve 2011/8-115 esas, 2011/197 karar sayılı ilâmında, “…Aynı araca ait suça konu sahte plaka ile motorlu araç tescil ve trafik belgelerinin sanık tarafından farklı zamanlarda kullanıldığına ilişkin bilgi ve belge dosya içerisinde bulunmadığına göre sahteliği sabit olan tüm belgelerin aynı zamanda bilerek kullanıldığının kabulü gerekir. Dolayısıyla eylem bir bütün halinde 5237 sayılı TCY’nın 204/1. maddesine uyan tek bir resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturmakta ve olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.” şeklinde belirtilmiş olması karşısında, suç tarihinde, sanığın kardeşinin kimlik bilgileriyle düzenlenmiş ancak kendi fotoğrafını taşıyan nüfus cüzdanı ve sürücü belgesiyle birlikte, havalimanında bilet kontrolü esnasında yakalanması ve dosya kapsamında da, bu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğinin kesin olarak tespit edilememesi karşısında, olayda, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, fiilinin bir bütün halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde temel cezanın, aynı Kanun’un 43. maddesi gereğince artırıma tabi tutulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 05/11/2013 tarihli 2013/392 Esas ve 2013/607 Karar sayılı mahkûmiyet hükmünün CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 13/02/2018 tarihli 2015/8-395 Esas ve 2018/34 Karar sayılı ile 25/09/2018 tarihli 2015/13-1066 Esas ve 2018/373 Karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere, hükmedilecek cezanın miktarı itibarıyla kişiselleştirme nedenlerinin uygulanması ihtimaline binaen gereğinin mahallinde yerine getirilmesine, mahalline gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, 21/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.