YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4338
KARAR NO : 2022/5466
KARAR TARİHİ : 31.03.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan hüküm yönünden; sanığın, olay tarihinde resmi nikahlı eşi olan müşteki ….’yı yaşanan tartışma sırasında kolunu ve çene altını ısırmak suretiyle BTM ile giderilebilir şeklinde yaraladığı, olayın kolluk kuvvetlerine intikal ettirilmesinden sonra, sanığın müşteki …..’ın kimlik bilgilerini kullanarak ifade vermesinden ibaret eyleminin, işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması nedeniyle TCK’nin 268/1 delaletiyle 267/1. maddesindeki suçu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK’nin 206/1. maddesinden hüküm kurulması,
2-Her iki suç yönünden kurulan hükümler yönünden; üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren “kasten yaralama” ve kabule göre de “yalan beyan” suçlarından dolayı kurulan hükümlerden sonra 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca kasten yaralama suçu yönünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, ceza bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 31.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.