YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/4055
KARAR NO : 2023/6233
KARAR TARİHİ : 19.09.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/613 E., 2016/1235 K.
SUÇ : Vergi Usul Kanununa aykırılık
SUÇ TARİHLERİ : 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013, 2014
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile; sanık … hakkında 2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından; sanık … hakkında 2014 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından; sanık … hakkında 2012, 2013 ve 2014 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraatlerine karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 28.09.2020 tarihli ve 2016/364742 sayılı, hükümlerin onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. GEREKÇE
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 02.05.2014 tarihli ve 2014/19095 Esas sayılı iddianamesi ile sanık … hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (213 sayılı Kanun) 367 nci maddesi gereğince “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan verilen mütalaaya aykırı olarak ayrıca “2008 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan da açılan davada bu suç yönünden mütalaa alınmadan yargılamaya devamla beraat hükmü kurulması yasaya aykırı ise de, zamanaşımının olumsuz muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu belirlenmiştir.
2. 5271 sayılı Kanun’un 225 nci maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı nazara alındığında; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 26.08.2014 tarih ve 2014/33477 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı Kanun’un 367 nci maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık … hakkında, “2009, 2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından; sanık … hakkında “2012, 2013 ve 2014 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından; sanık … hakkında “2014 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, bu takvim yıllarına ilişkin ayrıca sahte fatura kullanma suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan bu suçların birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden iddianame dışına çıkılarak ayrıca sahte fatura kullanma suçundan da hükümler kurulması yasaya aykırı ise de, zamanaşımının olumsuz muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğu belirlenmiştir.
3. Sanıkların yargılama konusu sahte fatura düzenleme eylemi ve sanık …’in sahte fatura kullanma eylemi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359 uncu maddesinin (b) fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü; aynı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 17.02.2015 tarihli sorgu olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
19.09.2023 tarihinde karar verildi.