Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/3130 E. 2023/4478 K. 25.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3130
KARAR NO : 2023/4478
KARAR TARİHİ : 25.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür bozma
HÜKÜMLER : Beraat, Mahkûmiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Gaziosmanpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2015 Tarihli Ve 2013/470 Esas, 2015/295 Karar Sayılı Kararı İle
1. Sanık … hakkında mühür bozma suçundan delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir.
2. Sanık … hakkında mühür bozma suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun 203 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62, 50, 52 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 3.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılan Vekilinin Sanık … Hakkında
Mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteği, beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna, mühürleme tutanağı mevcut iken sanıkların beyanlarına itibar edilerek eksik inceleme ile karar verildiğine, ilişkindir.
B. Sanıklar Müdafilerinin Sanıklar Hakkında
1. Sanık … hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteği; müvekkili …’nın beraat etmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesine,
2. Sanık … hakkında mühür bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteği; sanığın aynı yer ile defalarca cezalandırıldığına,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay tarihinde sanıkların işletmekte olduğu iş yerinin katılan kurum görevlilerince 25.03.2011 tarihinde mühürlenmesine rağmen, 17.09.2013 tarihinde yapılan kontrolde mührün bozulduğunun tespit edildiği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
2. Sanık … savunmasında, iş yerinin kendisinin adına kayıtlı olduğunu, ancak işlerle eşi …’un ilgilendiğini, mühürleme olayından haberinin olduğunu ifade etmiştir.
3. Sanık … savunmasında, iş yerinin eşinin üzerine olduğunu, ancak kendisinin işlettiğini, işlerle eşinin ilgilenmediğini, mührü kendilerinin koparmadığını, ancak mühürlemeden sonra çalışmaya devam ettiğini beyan etmiştir.
4. 25.03.2011 tarihli mühürleme tutanağı ile 17.09.2013 tarihli mühür fekki tutanağının dosyada mevcut olduğu ve tutanakların sanık … tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
5. Yargılama sonucunda, mahkemece sanık …’nın yüklenen suçtan beraatine, sanık …’un ise yüklenen suçu işlediğini kabul ederek mahkumiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … Hakkında Mühür Bozma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Katılan vekilinin temyiz isteği yönünden; olay ve olgular bölümünde açıklandığı üzere, sanığın savunması, tutanakların içeriği ve tüm dosya kapsamından sanığın yüklenen suçtan beraat etmesi gerektiğine ilişkin mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanık müdafiinin temyiz isteği yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer verilen; “Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir” şeklindeki düzenleme karşısında, kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine vekâlet ücreti ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
B. Sanık … Hakkında Mühür Bozma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanığa isnat edilen mühür bozma suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 … maddesiyle eklenen geçici 5 … maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, nedeniyle mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.

V. KARAR
A. Sanık … Hakkında Mühür Bozma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (A-2) bendinde açıklanan nedenle Gaziosmanpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2015 Tarihli ve 2013/470 Esas, 2015/295 Karar sayılı sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine ilişkin paragrafa; “1.500,00 TL maktu avukatlık ücretinin hazineden alınarak beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık …’a verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

B. Sanık … Hakkında Mühür Bozma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Gaziosmanpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 04.06.2015 Tarihli ve 2013/470 Esas, 2015/295 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden başkaca yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

25.05.2023 tarihinde karar verildi.