YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3028
KARAR NO : 2022/13833
KARAR TARİHİ : 29.06.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
Sanıklar hakkında “2010, 2011 ve 2012 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanık …’nun savunmasında, olay tarihinde … ve … ile birlikte … Grup Elektrik isimli şirket kurulmasına ilişkin bazı belgeler imzaladığını, sanık …’ı tanımadığını, suça konu … Grup isimli şirkette yönetici olarak görünmekte ise de, bu iddiayı kabul etmediğini, diğer ortak …’in oğlu olan sanık … ile hiç tanışmadığını, suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini beyan etmesi, sanık …’ın ise, suç tarihlerinde şirketin ortağı olmadığını, diğer sanık …’ı tanıdığını, ancak aralarında ticari ilişki olmadığını, o dönemde …’de işçi olarak çalıştığını, sahte fatura düzenleme olayı ile bir ilgisinin olmadığını savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1-Sahte olduğu iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıklarından sorulmak suretiyle getirtilip, yine şirketin kuruluş işlemleri sırasında imzalanan belgeler ile yoklama fişi, matbaa basım formu vb. evrakların temin edilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını, … ve …’e ait olduğunu söylemeleri halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar ve belgeler gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
2- … ve …’in de faturalarda ve diğer belgelerde yer alan yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanıklar ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ya da adı geçen kişilere ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
b) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları ve adı geçen kişileri tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
4-Şirket adına KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin araştırılması, muhasebeci tarafından verildiğinin anlaşılması halinde açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilip duruşmaya çağrılarak CMK’nin 46 ve 48. maddeleri gereğince çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra sanıkları tanıyıp tanımadığı, suça konu faturaların kim tarafından getirildiğinin sorulması,
5-Sanıkların çok sayıda şirkette ortaklık ve yöneticilik vasıflarının bulunduğu, 2009 ve 2013 yılları arasında tesis edilen farklı mükellefiyetler nedeniyle haklarında çok sayıda sahte fatura düzenleme suçundan kamu davalarının açıldığının anlaşılması karşısında, sanıkların savunmasının araştırılması ve suç kastının varlığının tespiti bakımından, sanıkların adına tesis edilen tüm mükellefiyetlerin ne şekilde oluşturulduğu, tek bir vekaletnameye istinaden mi bu işlemlerin gerçekleştirildiği, yoksa değişik tarihlerde hisse devri yoluyla bizzat noter huzurunda katılımları ile mi gerçekleştirildiğinin araştırılması,
6-Sonucuna göre, toplanan tüm deliller değerlendirilip suçların sübutu halinde, hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle değişik 213 sayılı Kanun’un 359 maddesinin 3,4,5 ve 6. fıkra hükümleri uyarınca 5237 sayılı TCK’nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.