Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/2563 E. 2021/13281 K. 22.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2563
KARAR NO : 2021/13281
KARAR TARİHİ : 22.12.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, taksirle öldürme

1) Sanıklar hakkında “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik Cumhuriyet savcısının temyizinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan kanaat ve takdirine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak dosya içeriğine uygun şekilde açıklanan gerekçeye göre; yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olmakla, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında “taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet verme” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyizinin incelenmesine gelince;
Müteveffa …’nın … Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum servisinde 08/08/2012 tarihinde sezaryenle doğum yapıp, 10/08/2012 tarihinde taburcu edildikten sonra aynı gün karın ağrısı şikayetiyle hastanenin acil servisine başvuru yaptığı, ileus ön tanısıyla Kadın Hastalıkları ve Doğum servisine yatışının yapıldığı, doktor sanık … gözetiminde tedavisine başlandığı, 12/08/2012 tarihinde durumunun kötüleşmesi üzerine … Atatürk Üniversitesi Hastanesi’ne sevkinin yapıldığı, burada kendisine yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı, ölüm sebebinin “batın içinde mayii ve adneksial hematom” olarak belirlendiği olayda, doktor sanık …’ın olayda kusurlu olduğuna dair bilirkişi raporları doğrultusunda hakkında mahkumiyet kararı verildiği, ancak dosya arasında bulunan 14/12/2012 tarihli KTÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyetinin raporuna göre hastanın kesin ölüm sebebi ve olası komplikasyonların varlığı ancak otopsi bulguları ile ortaya konabileceğinin, hastanın kesin ölüm sebebi bilinmeden hastaya uygulanan işlemlerde tıbbi hata veya ihmal olabileceğine karar verilemeyeceğinin belirtildiği, yine 02/09/2015 tarihli İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun raporunda; batın içerisinde mayii ve adneksiyal hematom şüphesi ile yatırılan kişinin her saat tansiyon ve nabız takibi ile vital bulgularına göre değişmekle birlikte günde en az 2 kez hemogram takibinin yapılması gerektiği, bunun yapılmamış olmasının eksiklik olduğu, yapılması durumunda batın içi kanamanın daha erken dönemde tanısının konularak uygun takip ve tedavisinin yapılabileceğinden tansiyon ve nabız takibinin sık aralıklarla yapılamamasının ölüm üzerine etkisinin olabileceği, ancak zamanında otopsi yapılarak kanama odağı belirlenmediğinden uygun takip ve tedavisinin yapılması durumunda kesin olarak kurtulma ihtimali olup olmadığı, kusurlu eylem ile kişinin ölümü arasında kesin bir illiyet bağı kurulup kurulamayacağının bilinemediği şeklinde tespit yapıldığı; söz konusu raporlara göre sanığın ihmali ya da icrai eylemleri ile ölüm olayı arasındaki illiyet bağı kurulamadığından taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, ancak yine söz konusu raporlara göre tansiyon ve nabız takiplerinin sık yapılmaması ve hemogram takibinin daha sık aralıklarla yapılması gerekirken yalnızca 2 kez yapılması nedeniyle görevinin gereklerini yapmakta ihmal ya da gecikme gösterdiğinin sabit olduğu anlaşılmakla; sanığın eyleminin TCK’nin 257. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek taksirle bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22.12.2021 tarihinde üye …’ın (1) nolu onama yönünden karşı oyu ve oy çokluğu ile (2) nolu bozma yönünden ise oy birliğiyle karar verildi.

Sayın çoğunluğun; sanıklar …, …, … ve … hakkında “Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği” iddiası ile açılan kamu davasında sanıkların beraatine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının onanması kararına iştirak etmem mümkün olmamıştır.
Sayın çoğunluk ile aramızdaki görüş farklılığı, sanıkların “Kamu Görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği” suçunu işleyip işlemediklerine ilişkindir.
Somut olayda; … Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum servisinde 08.08.2012 tarihinde sezaryenle doğum yapan müteveffanın 10.08.2012 günü taburcu edildikten sonra aynı gün karın ağrısı şikayeti ile acil servise müracaatını müteakip ileus ön tanısı ile kadın hastalıkları ve doğum servisine yatışının yapıldığı, sanıklardan Doktor …’ gözetiminde tedavisine başlandığı, 12.08.2012 günü durumunun kötüleşmesi üzerine … Üniversitesi Hastanesine sevk edilmesine karşın tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybettiği görülmektedir.
Ölüm olayını müteakip sanık doktor …’ın tedavi sürecinde görev alan hemşireleri telefonla arayarak hemşire gözlem formlarının değiştirilmesini istediği, tedavi sürecinde görev alan hemşirelerden … dışındaki sanıklar …, … ve …’ın hemşire takip formlarını yeniden düzenleyerek “ANTA” (ateş, nabız, tansiyon) takiplerini sıklaştırdıkları, bu durumun sanık … ile tedavi sürecinde görev alan ve tanık olarak beyanına başvurulan Hemşire … beyanıyla da sabit olduğu, sanıkların bu şekilde fikir ve eylem birliği içinde kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği suçunu işledikleri dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle Sayın çoğunluğun yerel mahkemenin beraat kararının onanması yönündeki görüşüne katılmam mümkün olmamıştır. 22.12.2021