Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/2154 E. 2023/4001 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/2154
KARAR NO : 2023/4001
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2012 tarihli ve 2011/579 Esas, 2012/815 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62, 53 ve 58 … maddeleri uyarınca iki kez 1’er yıl 8’er ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.12.2012 tarihli ve 2011/579 Esas, 2012/815 Karar sayılı kararının sanık müdafii tarafından temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 21. Ceza Dairesi’nin 08.11.2016 tarihli ve 2015/6917 Esas, 2016/6703 Karar sayılı ilamı ile, Adli Tıp Kurumundan alınan bilirkişi raporunda suça konu iki adet çekin aldatıcılık nitelikleri konusunda değerlendirme yapılmadığı, gerekçeli kararda da bu hususun tartışılmadığı anlaşılmakla, suça konu çek asıllarının Mahkemece incelenmesi suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve aldatıcılık niteliklerinin bulunup bulunmadığının tartışılması, çeklerdeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi halinde, her iki çekteki yazı ve imzaların aynı el ürünü olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması, sanığın fiillerinin, bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde bir kaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suç mu, yoksa irade yenilenmesi ile işlenmiş ayrı suçlar mı olduğu tartışıldıktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ve tekerrüre esas alınan ilamın Yargıtay tarafından bozulmasına karar verildiği ve henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, kesinleşmeyen hükmün tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi nedenleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bozma sonrası Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2019 tarihli ve 2016/718 Esas, 2019/521 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 43, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, suça konu 21.10.2011 keşide tarihli ve 24.500 TL bedelli çeki, müvekkili olan sanığın, hakkında beraat kararı verilerek kesinleşen …’ten aldığına ve sahte olduğunu bilmediğine, çek üzerindeki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının bilirkişi raporu ile tespit edildiğine, 26.12.2011 keşide tarihli 5.192,00 TL bedelli çekin ele geçirildiği bodrum katın sanığa ait olmadığına, sanık hakkında benzer suçtan soruşturma ve davaların devam etmesi nedeniyle, söz konusu çekin de sanığa ait olduğunun değerlendirildiğine, soruşturmanın, iletişimin tespiti ve dinleme tutanakları üzerine inşa edildiğine, 5271 sayılı Kanun’da iletişimin dinlenmesinin hangi suçlar bakımından uygun olduğunun belirtildiğine, resmi belgede sahtecilik suçunun bu kapsamda olmadığına, bu nedenle elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğuna, bu nedenlerle usûl ve yasaya aykırı kararın bozulması talebine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, hakkında önceki bir tarihte sahte çek bulundurmaktan dolayı işlem yapılan sanık …’nın 22.05.2011 tarihinde piyasaya sahte çek süreceği bilgisinin gelmesi üzerine, Kocaeli 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/357 Değişik iş sayılı genel önleme, arama konulu arama kararına istinaden sanığın yakalandığı ve yapılan üst aramasında suça konu 0062110 numaralı, 21.10.2011 keşide tarihli, 24.500,00 TL bedelli çekin ele geçirildiği olayda, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.06.2011 tarihli ve 2011/4814 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmış; 11.10.2011 tarihinde Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2011/1329 sayılı soruşturma kapsamında Kocaeli 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/892 Değişik iş sayılı arama ve el koyma kararına istinaden, sanığın ikametgahında ve eklentilerinde yapılan arama ve el koyma neticesinde suça konu, 5146368 numaralı, 26.12.2011 keşide tarihli 5.192,00 TL bedelli çekin ele geçirildiği olayda da, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.11.2011 tarihli ve 2011/7857 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kamu davası açılmış, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan davaların birleştirilmesine karar verilmiştir.
2. Sanık savunmalarında; suça konu 0062110 numaralı, 21.10.2011 keşide tarihli, 24.500,00 TL bedelli çekin kendisine, hakkında beraat kararı verilerek kesinleşen temyiz dışı sanık … tarafından verildiğini, sahte olduğunu bilmediğini, suça konu 5146368 numaralı, 26.12.2011 keşide tarihli 5.192,00 TL bedelli çekin bulunduğu yerin ise kendisine ait olmadığını, apartmanlarının bodrum katı olduğunu, bu yerin herkes tarafından kullanılabileceğini beyan ederek atılı suçlamaları kabul etmemiştir.
3. Adli Tıp Kurumundan alınan 03.02.2012 tarihli raporda, inceleme konusu çeklerin bilgisayar ve ekipman aracılığıyla tümden sahte olarak oluşturulduğu; bozma sonrasında 24.06.2019 tarihinde alınan raporda ise, inceleme konusu çeklerdeki yazılar ve keşideci imzaları ile sanığın mukayeseye esas yazı ve imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, çeklerdeki yazı ve rakamlarda sınırlı sayıda ortak harf ve rakam olması nedeniyle aynı el ürünü olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiş; suça konu çekler üzerinde Mahkemece yapılan gözlemde; aldatıcılık niteliklerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
4. … mahkemedeki savunmasında; sanığın kendisinden hatır çeki istediğini, kendisinde çek olmadığı için birlikte A.D. isimli kişinin yanına gittiklerini, A.D.’nın söz konusu çeki yanlarında düzenleyerek sanığa verdiğini beyan etmiştir.
5. Mahkemece; iddia, savunma, katılan beyanı, Adlı Tıp Raporları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın ikametgahında ve müştemilatında yapılan aramada, suça konu 5.192,00 TL bedelli, sanığın üzerinde yapılan aramada da 24.500,00 TL bedelli çeklerin ele geçtiği, çeklerin ne zaman düzenlendiğinin tespit edilemediği ancak şüphe sanık lehine değerlendirilerek, iki adet çek olması nedeniyle zincirleme suç hükümleri uygulanarak, duruşmada değerlendirilen aldatıcılık niteliği de gözetilip, sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Suça konu, 21.10.2011 keşide tarihli çekin 22.05.2011 tarihinde sanıkta ele geçirilmesi üzerine, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 23.06.2011 tarihli ve 2011/4814 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında kamu davası açıldıktan sonra, 26.12.2011 keşide tarihli çekin 11.10.2011 tarihinde sanığın deposunda ele geçirilmesi üzerine, Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 02.11.2011 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kamu davası açıldığı anlaşılmakla, ilk iddianamenin düzenlenmesi ile oluşan hukuki kesintiden sonra gerçekleşen eylemin, ayrı suç oluşturduğu ve Mahkemece iki ayrı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiği gözetilmeden, zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan tek hüküm kurulmak suretiyle eksik ceza tayini, hukuka aykırı bulunmuş ise de aleyhe temyiz bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamış; gerekçeli karar başlığında 22.05.2011 olarak eksik yazılan suç tarihlerinin, suça konu 21.10.2011 keşide tarihli çek için, çekin sanığın üzerinde ele geçirilme tarihi olan 22.05.2011 ve 26.12.2011 keşide tarihli çek için de, çekin sanığın deposunda ele geçirilme tarihi olan 11.10.2011 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
2. Hakkında beraat kararı verilerek temyiz edilmeden kesinleşen temyiz dışı sanık …’in beyanı, sanığın savunması ve tüm dosya kapsamı ile suça konu çeklerin, usulüne uygun olarak alınmış Kocaeli 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/892 Değişik İş ve Kocaeli 4. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2011/357 Değişik iş sayılı arama ve el koyma kararlarına istinaden ele geçtiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin, atılı suçun sübut bulmadığı ve elde edilen delillerin hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, kararda bu hususlarda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suçun vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık hakkında kurulan hükümde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Kocaeli 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.09.2019 tarihli ve 2016/718 Esas, 2019/521 Karar sayılı kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

16.05.2023 tarihinde karar verildi.