Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/1905 E. 2020/4684 K. 21.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1905
KARAR NO : 2020/4684
KARAR TARİHİ : 21.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

A) Sanık … hakkında 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun inanç ve takdiri ile incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ve sanık müdafinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun’la değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, buna göre; 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
2- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B) 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan sanık … hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık … ’nin, sanıklar … ve … hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanıklar hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan açılan kamu davasında; sanıkların savunmalarında, faturaları kendilerinin düzenlemediğini, … ve … isimli şahısların kendileri adına şirket kurduklarını, sahte fatura düzenlenmesi konusunda bilgilerinin bulunmadığını beyan etmeleri karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1- Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanıkların bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması, sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını ve … ya da …’a ait olduğunu söylemeleri halinde; ismi bildirilen kişilerin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılmaları, duruşmada çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
2- … ve …’ın da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanıklar ve bu kişilerin temin edilecek yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara, … veya …’a ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması, dava açılmış ise dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıkları, sanıkları tanıyıp tanımadıkları ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanıkların bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile sanık … hakkında mahkûmiyet ve … ile … hakkında beraat hükümleri kurulması,
4- … hakkında kurulan mahkumiyet hükmü yönünden kabule göre;
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanun’la değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş iken 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun’un 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü, buna göre; 2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçunun cezasının alt sınırının 3 yıl hapis olduğu gözetilmeden, temel cezanın 18 ay hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık … ’nin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.