Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/1353 E. 2020/6842 K. 12.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1353
KARAR NO : 2020/6842
KARAR TARİHİ : 12.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandığı ve temyiz incelemesinde Dairemizin 2020/2140, 2020/1362 ve 2020/1707 esas sıralarına kayıtlı davalar ile mevcut dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, dosyaların birlikte yapılan incelemesinde;
1-Uyulmasına karar verilen bozma ilamında da belirtildiği üzere, Dairemizce de benimsenen ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397-2014/202 sayılı kararında açıklandığı üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarında korunan hukuki yararın kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi uyarınca, “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu da gözetilerek; açıklanan ilkeler doğrultusunda, sanık …’ın yargılandığı Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemes’nin 2016/725, 2016/577 ve Ayvalık 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/248 esas sayılı dosyalarında suç tarihi ve suça konu belgelerin bu dosya ile bağlantılı olduğu, her dört dosyanın da temyiz incelemesi için Dairemizde bulunmaları nedeniyle dosyalar üzerinde birlikte yapılan incelemeden anlaşılmakla, sanığın her dört dosyadaki eylemlerinin aynı suç işleme kararına bağlı olarak zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilebilmesi için davaların birleştirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulması,
2-UYAP sisteminde yapılan araştırmada, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/547 esas 2012/831 karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nin 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezasına hükmedildiği ve hükmün 26.02.2015 tarihinde kesinleştiği; yine Akhisar 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1023 esas ve 2018/1056 karar sayılı ilamı ile benzer eylemlerinden ötürü yargılandığı ve 29.12.2018 tarihinde verilen kararın istinaf incelemesi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2020/802 esasına kaydedildiği, davanın derdest olduğunun anlaşılması karşısında; UYAP üzerinden ve sair surette varsa benzer davalar da araştırılarak; incelemeye konu dosyalar da dikkate alınarak, sanığın eylemlerinin, her biri yenilenen kasıtla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde işlenmiş suç mu oluşturduğunun tespiti bakımından, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmeleri, aksi halde dosyalar getirtilerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren onaylı örneklerinin intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ise tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.03.2016 tarihli ve 2014/487 E. 2016/128 K. sayılı ilamında belirlediği ilkeler uyarınca mahsup edilmesi ve zincirleme suç ile teşdit hükümleri gözetilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 12.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.