Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/1238 E. 2023/3791 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1238
KARAR NO : 2023/3791
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanığın temyizi yönünden; sanığın bir haftalık kanuni süre geçtikten sonra temyiz isteğinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Katılan vekilinin temyizi yönünden; sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 … maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2015 tarihli ve 2015/261 Esas, 2015/804 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;
1. Dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 157 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 51 … maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine,
2. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 204 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi ve 51 … maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının ertelenmesine ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyizi; atılı suçları işlemediğine,
2. Katılan vekilinin temyizi; hükümlerin usul ve yasaya aykırı olduğuna, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiğine,
İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın, katılan …’ın sahibi ve yetkilisi olduğu … Mühendislik isimli iş yerinde satış elemanı olarak görevli tanık … ile görüştüğünü, … isimli şahsın firması adına hazırlattığı kartviziti …’a vermek sureti ile … telkin ettikten sonra … Mühendislik isimli firmadan elektrik malzemesi satın aldığını, bedelin bir kısmını peşin olarak elden ödediği, geri kalan 15.117,00 TL lik kısım için 12.06.2014 düzenleme tarihli 07.07.2014 vade tarihli bonoyu …’a imzalı vaziyette teslim ettiği, bu bononun süresinde ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine tanık …’ın borca ve imzaya itiraz ederek senet altında bulunan adına atılı imzanın kendisine ait olmadığını belirttiğini, yapılan incelemede borçlu imzasının …’a ait olmadığının tespit edildiği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediğinden bahisle kamu davası açılmış olduğu anlaşılmıştır.
2. Sanık savunmasında, atılı suçlamaları kabul etmeyerek, katılana ait firmadan şahsı adına mal aldığını ve imzaladığı bonoyu verdiğini, … adına bono düzenlemediğini savunmuş olduğu belirlenmiştir.
3. Kriminal uzmanlık raporuna göre, borçlu imzalarının …’a ait olmayıp sanık …’a ait olduğunun bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
4. Mahkemesince suça konu bononun incelenmiş olduğu görülmüştür.
5. Mahkemesince sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının sübut bulduğu kabul edilerek temyiz incelemesine konu mahkumiyet hükümleri kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyizi Yönünden Yapılan İncelemede
Sanığın yüzüne karşı verilen 29.06.2015 tarihi karara karşı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 … maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 10.07.2015 tarihinde temyiz isteğinde bulunduğu, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 … maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmiştir.
B. Katılan Vekilinin Temyizi Yönünden Yapılan İncelemede
1. Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Yönünden
a. Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2015 tarihli ve 2015/261 Esas, 2015/804 Karar sayılı kararında, katılan ve tanıkların beyanları, sanığın dolaylı ikrarı, kriminal raporu ile dosya kapsamından sanık hakkında atılı suç yönünden mahkûmiyet hükmü kurulmasında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
b. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.
2. Dolandırıcılık Suçu Yönünden Yapılan İncelemede
24.10.2019 tarihli ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan kanun maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının düzenlendiği dikkate alınarak; somut olayda belgede sahtecilik suçunun mağdurunun kamu olduğu, dolandırıcılık suçunun mağdurunun ise … olduğu, bu itibarla atılı suçlar açısından mağdurların farklı olduğu anlaşılmakla, sanığa yüklenen ve 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü ve 254 üncü maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
A. Sanığın Temyizi Yönünden Yapılan İncelemede;
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereğince Tebliğname’ye uygun olarak REDDİNE,

B. Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Yönünden Yapılan İncelemede
Gerekçe bölümünün (B/1) bendi başlığı altında açıklanan nedenle Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2015 tarihli ve 2015/261 Esas, 2015/804 Karar sayılı kararında katılan vekilinin tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, ONANMASINA,

C. Dolandırıcılık Suçu Yönünden Yapılan İncelemede
Gerekçe bölümünün (B/2) bendi başlığı altında açıklanan nedenlerle katılan vekilinin temyiz sebepleri yerinde görüldüğünden başkaca yönleri incelenmeyen Samsun 10. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2015 tarihli ve 2015/261 Esas, 2015/804 Karar sayılı kararının, 1412 sayılı Kanun’un 321 … maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

10.05.2023 tarihinde karar verildi.