Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2020/1052 E. 2020/2547 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1052
KARAR NO : 2020/2547
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13.02.2020 tarih ve 2019/15421 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.02.2020 tarih ve KYB-2020/22833 sayılı ihbarname ile;
Görevi kötüye kullanma ve resmi belgeyi yok etme suçlarından sanık …’ın beraatine dair Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/04/2019 tarihli ve 2017/126 esas, 2019/152 sayılı kararının “1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Kovuşturma izni, son soruşturmanın açılması kararı ve duruşmanın yapılacağı mahkeme” kenar başlıklı 59. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenliyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından sanık avukat hakkında suçu işlemediği kanaatine varılması halinde son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, mevcut delillerin son soruşturmanın açılması için yeterli olduğu, dolayısıyla anılan mahkemece bu yönde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde beraat kararı verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 59. maddesi; “58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde, dosya suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir. İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir. Haklarında son soruşturmanın açılmasına karar verilen avukatların duruşmaları, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde yapılır. (Ek cümle : 2/5/2001 – 4667/38 md.) Durum, avukatın kayıtlı olduğu baroya bildirilir” biçiminde olup, aynı Kanun’un 60. maddesinde ise; “59 uncu maddede yazılı mahkemelerin tutuklama veya salıverilmeye yahut son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına dair kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı veya sanık tarafından genel hükümler uyarınca itiraz olunabilir. Bu itiraz, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesi hariç olmak üzere, itiraz edilen kararı veren mahkemeye en yakın ağır ceza mahkemesinde incelenir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiş olmasına rağmen, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 16.03.2017 tarihli 2017/28971 Soruşturma ve 2017/7508 Esas sayılı iddianamesi üzerine, mahkemece “son soruşturmanın açılmasına” ya da “son soruşturmanın açılmasına yer olmadığına” dair karar verilmesi gerekirken, duruşma açılarak yargılama yapılmak suretiyle beraat kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu nedenle yerinde görüldüğünden, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 26.04.2019 tarihli 2017/126 Esas ve 2019/152 Karar sayılı kararının CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 01.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.