Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2019/9890 E. 2020/1577 K. 20.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9890
KARAR NO : 2020/1577
KARAR TARİHİ : 20.02.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/57 E. ve 2015/384 K. sayılı ilamı ile sanık hakkında “özel belgede sahtecilik” suçundan beraat kararı verilen davanın konusunun “…. adına 48000 USD ve kendi adıma 8000 USD ödemeleri nakden ve elden teslim aldım” ibaresinin bulunduğu ….’ın imzasını içeren belge olduğu, bu anlamda eldeki davanın konusu ile farklılık gösterdiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK’nin 231/6-c maddesine 6008 sayılı Kanun ile eklenen “sanığın kabul etmemesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” şeklindeki düzenleme gereğince, bu hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olması nedeniyle hak sahibinin açık beyanı ya da vekâletnamede bu hususta vereceği özel yetki bulunmaması halinde vekilinin bu maddenin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda beyanda bulunamayacağı ve dosya arasında bulunan 19.04.2012 tarihli vekaletnamede, vekile bu hususta verilmiş özel bir yetkinin bulunmadığı gözetilmeden, sanığın 09.04.2015 tarihli hazır bulunduğu oturumda hakkında ceza verilecek olursa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesine karşın, sanığın hazır olmadığı 28.05.2015 tarihli oturumda, müdafisinin ilgili kanun hükümlerinin uygulanmaması yönündeki talebine bağlı olarak karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmeyeceği hususu sanığa sorularak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.